02 Mayıs 2009

Sil baştan!

Hava uzun zamandır kapalı ve yağışlı gidiyor.

Yağmur havası olmasına rağmen taktığım bir kısım peteği arılara vermem lazım. Arıların çoğu kovanlarında; ancak açınca hırçınlık yapmıyorlar nedense?

Bu yağışlı havaların bana destek olacağını düşünmüştüm ama yanılmışım! Arılar kovan içinde çok ama çok sıkılmışlar ne yapacaklarını bilemiyorlar. Dalaklar ballıklardaki çuvala yapıştırılmış. Ana gözü taslakları hazırlanmış. Hatta kimisinin içinde yumurta görüyorum. Yağmur arada tıpırdıyor ama ben devam.Kaplumbağa hızıyla kovanları ve çerçeveleri tek tek gözden geçiriyorum.

Güneş parlak şekilde açtı ve arılar başladı kaynamaya! Polenler geliyor!

Daha arıları yarılamadım ki; ortalık birden arı doldu. Yer gök arı!!! Ben arıların bu uçuşunu bir yerden tanıyorum ama dur bakalım!

Hani en son iki koloniyi birleştirmiştim ya! Hah işte o kovan! En son katta vermiştim. Ama bir ana memesini gözden kaçırmışız demek ki!

Bir kaynaşma bir kaynaşma! 30-40 metre kadar uzaklaştılar ve en sonunda kondular.
İşte bu yılın ilk oğulu!

Oğul benim hatam sonucu oluşmuş olsa da çok güzel bir manzara! O kadar neşe içindeler ki!
Üzüleyim mi? Sevineyim mi bilemedim?
En iyisi sevinmek:) En azından oğulu kaçırmadık!

Kendi yaptığım kovanlardan birini getirdim.İçine birkaç petek!

İyide oğul yukarıda; o zaman çözüm ağacın dalını silkmek!
Dalı yakalayıp kovana silktim Bir kısmı çerçevelere girdi. Diğer kısmı yine ağaca! 3 silkeleme sonunda oldu gibi. Üstüne bir bez örttüm.

İnanmıyorum!!! Onlarca arı bacaklarında polenlerle oğula katılmış; bu nasıl iş!

Hatta erkek arılar bile oğulun içinde:)

Arılar toplanınca sil baştan! Oğulu eski yerine götürdüm. Asıl kovanı kenara çekip tarlacıların oğulun içine girmesini sağlayacağız. Bu yöntemi de birkaç gün önce öğrenmiştim; lazım olur diye! İşte lazım oldu:)
Yanına birkaç temel petek; bir kaçta yavrulu çerçeve! Galiba oldu:) Yumurtlayan genç anayı kurtardık ve şansımız yaver giderse bu kovandan hala bal alma şansım var!

Yakındaki kanola tarlası!

Ekilen ayçiçekleri çıkıyor; bunlarda kanıtları! Nasipse ballar bu tohumların içinde:)

Kıştan kalan arı otları çiçek açmış! Yüzüne bakan yok!

Arılıktaki oğul otu! Yağmurlardan oldukça nasiplenmiş gül gül olmuş!!! Taze yapraklardan toplayıp çay yapmalı!

Söğütlerde felaket bir uğultu var!

Bizimkiler kanolayı bırakmış; söğüt poleninin peşinde!

Hava yine kapadı ve zaman zaman dolu ve gök gürültüsü yapıyor!

Telleme işine devam ediyorum. Deneme amaçlı bir kaç çerçeveye diklemesine tel gerdim.
Her ne kadar; bu tarz çakılmış çerçeveler için uygun bir yöntem olmadığı söylensede; denemesi bedava!!!

9 yorum:

ALİ ŞEKERLİ dedi ki...

Çerçeve güzel olmuş ama yan kenarlarda fazla boşluk olmuş sanırım.
Yan çıta ile tel arasında 2cm boşluk olması daha iyi galiba.

İlhami Uyar dedi ki...

Sevgili Demet hanım,blog yazınızı okuyunca benimde aklıma içişleri bakanına tel germe ve petek bağlama işini yaptırması geldi eskiden gergef denen aletle işleme yaparlardı bu işte onun benzeri olsa gerek,oğulunuz hayırlı olsun beklediğiniz gibi bal verir umarım,eminimki bu kadar gayretin sonunda herşey mükemmel olacaktır,herşey gönlünüzce olsun,başarı dileklerimle.

HB dedi ki...

Acemi...

Unknown dedi ki...

demet hnm oglunuz maşallahı var 41 defa maşalllah valla allah olmayanada versin kolay gelsin

Hayyam dedi ki...

aferin sana dersini iyi anlamışsın :)

muratakın dedi ki...

Demet Hanım:
Birinci resim için ne düşünürsünüz?

d.m.t dedi ki...

Acemi olmaktan çooook mutluyum:)
Böylece yaptığım hatalar göze batmıyor:)

Tel ve boşluk konusu! Yeniden gözden geçirilecek.

Başarabiliyorsa herkese iş yaptırılabilir! Bu "İçişleri Bakanı" da olsa:)

Oğul istiyorsanız sizinde olsun! Ben oğulum olmamasını tercih ederim; kızımız olsa neyse:)

Dersimi iyi çalışırım; hatta geceleri uykuda tekrar yapıyorum!

Birinci resim için ne düşüneyim bilemiyorum valla! Kovanın üstünden çekilmiş polenli arıları gösteren bir resim:)

muratakın dedi ki...

Demet Hanım:
Demekki oğul olmak kötü.
kız olmak çok iyi, gerçekte o arılar da zaten kız çoğunluğu var, kızlar cumhuriyeti.

Saygılar.

d.m.t dedi ki...

Amazonlar gibi desenize :)