15 Aralık 2010

Kar Uykusu

Soğuk hava geldi geliyor derken; kar ilk defa bizi es geçti! İstanbul’a İzmir’e yağdı ama bize yağmadı:)
Ancak… soğuk havası ulaştı!

Çok değil sadece birkaç gün önce..


Bahçedeki gül sanki ikinci baharını yaşıyordu!

Geçen hafta benim için önemliydi ki; yeğenim asker oldu!
Okul yeni bitmişti, tek tip askerlik söylentileri üzerine hemen tecili kırdırdı!

Kısa dönem yapmak istiyordu öylede oldu! Bu pazar Kastamonu’ya (Gölköy) jandarma er olarak gitti!Bir ay orada kalacak!


Giderken diyordu ki; edindiği bilgilere göre burasının yemeği güzelmiş :) eğitimi yoğunmuş ve buradaki askerler hep doğuya gönderiliyormuş!
Yok canım dert etme, nasip kısmet falan dedik ama pazartesi gelen telefonda dağıtım yerinin belli olduğunu Siirt çıktığını; ilçesinin daha sonra belli olacağını söyledi!!!
Demek ki önceden edinilen bilgiler doğruymuş; Kastamonu’dan doğuya dağıtım yapılıyormuş!


Moralini bozma her şeyin hayırlısı dedik!.... demesine de; için içinde huzursuz olduk!


Askerlik kolay bir şey olmasa gerek; "Asker ocağı Ana kucağı değil" demişler.
Sayılı zaman değil mi; çabuk geçer bütün olumsuz durumlar tolere edilebilir!
Ancak yurdun her yeri bir olsa da; ülkemiz şu an savaşta bulunmasa da; doğuda terör diye bir sorun olduğunu yok varsayamayız!
Daha silah nedir doğru düzgün bilmeyen gençlerin birkaç haftalık eğitimle bir savaşçıya dönüşmesini beklemek; ve onları doğuya göndermek hiç doğru değil!

Kusura bakmayın ben zaten herkesin asker yapılmasına karşıyım!
Askerlik bir meslek olmalı, fiziki özellikleri askerliğe uygun, psikolojisi yeterli olan ve bu mesleği edinmeye gönüllü olanlar asker olmalı!!!

Sonuçta her evlat kendi ana babasının kıymetlisidir ki; onun saçının teline zarar vermeye kimsenin hakkı yok!!!
Askerlik yapan tüm evlatlar sağ salim evlerine dönerler inşallah! Allah yardımcıları olsun!

Evvet! Aşure günü yarın ama kankam askere gidiyor diye, ben süreyi öne aldım ve geçen hafta ona aşure yaptım!Canınız çekmesin oldukça güzel olmuştu:)

Yeni marul tohumu ekmiştim onları aşılamam gerekti( yani yeni yerlerine ekmem)Soğuk havadan etkileneceklerini biliyorum çünkü geç kaldım.

Abimin önceden benim için yaptığı küçük seyyar bir sera vardı. Onu kullanmaya karar verdim.

Ara kısımlarına tel gerdim.

Sonrasında branda ve koli bandıyla kapladım!

Marullar içine ekildi!

Ve final!!!

Ancak marullar seraya sığmayınca bir kısmınıda dışına ekmek zorunda kaldım:)

Buda mini sera:) Onu da maydonozların üstüne koydum!

Soğuk dalgadan önceki son güneşli gün; kovan içindeki sıcak hava kaçmasın diye besleme kutularını aldım!

Ve gazeteyle birkaç kat izolasyon yaptık. Elde çuval varsa, üzerine onlarıda koyduk! Ne varsa koyduk yani! Kat kat lahana gibi oldu:)Kovanları örtmesi çok zevklide açmaya kalkınca çok zor oluyor yahu:)

Polen çekmeceleri... sağ tarafta kışlayan koloni sol taraftan balları tırtıklamış ki sırları dökülmüş!

Çekmecede ayrıca varroalarda gözüküyor!

Çekmecelere gazete kağıdı koyup yeniden yerine sürdüm.

Destekleme amaçlı dağıtılan kovanlardan biri! Arıları satın aldığımda 3 tanesi böyle kovanlardı! Pek güzel yapılmamış tahtaları kurtlar yiyor.

Çatlak yerinde güzel bir ağaç mantarı çıkmış:)

Önceki yıllardan kalan ziftli kağıtlarımı yeniden kovanların üzerine koydum. Bu ziftli kağıtlar hem bir miktar rüzgardan koruyor hem de yağışların kovanı ıslatmasına engel oluyor. İşim bitince baharda kağıtları yeniden açıp, rulolayıp öyle saklıyorum!
Ziftli kağıt güneşten ısınınca bizim "göbek adam" kovan üstünde güneşleniyor!


ooooh! Bende güneşlenmek istiyorum:)



Ölüler gözükmeye başladı!

Yerlerdeki otlar çok ama çok güzel! İnsanın koyun olup yiyesi geliyor:)

Bahçemizdeki kuşburnu’lar; yada yaban gülü! Bunları tohumdan biz yetiştirdik. Sonrada kenar bir yere ektik! Baharda çok güzel çiçek açmışlardı ki; bunun neticesinde kuşburnuları bekliyorduk.

Don patlamadan biraz toplayayım dedim.

Toplaması o kadar zor ki; dikenler ellerime resmen dünya haritası çizdi. Her tarafım parçalandı. Eldiven kullan diyeceksin ama eldivenle daha kötü, bu seferde dikenler eldivene takılıyor ve ellerini kurtaramıyorsun!

15 kilo kadar topladım! Üzerlerinde bir o kadar daha var, ama canım sıkıldı!! Geri kalanıda kuşlara kalsın. Kar kapayınca gelip hepsini yerler:)

Bezin üstüne serdim, bakalım ilerleyen günlerde burunlarla neler yapacağız!

Dün akşam gökyüzü böyledi!

Geçen haftaki soğuk hava bize kar bırakmadı doğru... ama dün gece yarısından sonra yılın ilk karı bize de yağdı! Gece 3 yada 4' tü! Pencereden bakınca hertaraf bembeyaz olmuştu:)

Yazımızın başındaki güzel gülün haline bakar mısınız; dondan boyuncuğunu bükmüş garip:)

Seramız; görevini yapmış gözüküyor!

Arılarımız "kar uykusu"nda! Hayırlısı bakalım!

Ve bu akşam olukların durumu; buzlar sallanıyor!

02 Aralık 2010

Günün Ardından

Tarım aletlerimiz (birkaç yıldır) kışı yağmur altında geçiriyor! Yer yapmak istiyor ama fırsat bulamıyorduk. Sonuçta karar verdik bayram öncesi ustalara 25 metre duvar yaptırdık.Sadece duvar!Ustaya 1250 lira verdik!Temeli için hazır beton falan kullanıldı.3 bin lira kadarda malzemeye! Duvar bitti ya; geri kalan işi biz yapacağız! Yapacağız dediysem abim ustalığını yapıyor bende çıraklığını:)

Ve günlerdir onu bitirmeye çalıştık. Bunun için yapacağımız binanın önlerine demir direk diktik, ayaklarına beton temel! Ön tarafa duvar zaten yapamazdık ki her noktadan traktörün binanın içine geri geri girebilmesi gerek.


Ön tabanlar yine demir! Böyle uzun mesafelerde tahta sarkma yapabilir hele kışın kar yükleneceğini de hesaba katarsak!


Ön tabanlara kalasların çakılabilmesi için köşebentler kaynaklandı ve çivi çakılabilmesi için delik delindi! Üzerine çam kalaslar, 4 sırada tahta. Ve en üste metal ondülin! Her gün çalışmadığımız için iş uzadı elbette, ancak sonunda idare edecek kadar bitti.



Bizde hemen aletleri içine attık! Binlerce liralık alet yağmur altında yeterince küf pas oldu zaten!
Bundan sonrası zımparala ve boya:)

En iyi olanı da helezonun içine sığabileceği kadar yüksek olması. Bu nokta 3 metreden yüksek!Binanın henüz rütuşları yapılmadı ama ustam zorunlu olarak işe 2 hafta ara verdi. Çünkü kurs için istanbul’a gitti! Beni de bu arada azad etti:)!
Bende kendi işime bakacağım. Birkaç gündür kuvvetli rüzgar var; hava soğuk değil ama doğru düzgün iş yapamıyorsun! Dün sabahtan bakamadığım birkaç kovana bakma imkanım oldu.


Kovan kapak altı bildik manzara; ne yapsın garipler onlarda kışlayacak yer arıyor!


Yine örtü tahtasındaki odun böcekleri!Kimseye bir zararları yok; kendi hallerinde yaşayıp dururlar.


Bölmelerden biri!



Bunları sıkıştırmayacağım! Bahara bakalım durumları ne olacak, hayırlısıyla!


Bunu daha önce sıkıştırmıştım!


Kapak altlarında nemlenme; yağmurun etkisi!





Küçük kovanım:) Maşallah keyfi yerinde! Küçük kovanlar daha bir çalışma azmine sahip:)


Öğleden sonra rüzgar yine şiddetlendi!
Bende ne yapayım derken üzerinde kapağı olmayan kovanlara kapak yapayım dedim. Kapağı olmayan kovanlar benim kendi yaptığım kutu ve kovanlar. Yazın içine oğul koyarken önemsemiyorsun. Üzerine bir çuval birde naylon koydun mu hiçbir problem olmuyor ama malum cumartesinden sonra kar soğuk falan diye ödümüzü kopardılar!
İçinde arı olan kovanlar öyle abidik zubidik şekilde kışı geçirebilir mi geçiremez! Yani geçirebilse de en azından bir kapak olmalı üzerinde !!!


Küçük kovanın kapağı yapıldı. Üzerini kaplamak için düz saç aradım ama bulamadım. Bende parça kalmış olan metal ondülinlerden kapladım.



Ve normal bir kovan, onada kapak yaptım .Kapladım!


Dün akşam gece yarısından sonra tam bir fırtına başladı! Bütün gece uyuyamadım başım ağrıyor !

Bugün… gündüz rüzgar devam. Bende kapak yapmaya devam ediyorum!
Tahtaları çaktım üstünü kaplıyorum.Daha önce metal ondülin çaktınız mı bilmiyorum! Ben çok çaktım. Normal saçtan daha mukavemetli; çiviyi vurmaya çalıştıkça çivi zıpzıp zıplıyor! Hele 2-3 katı birden delmeye çalışıyorsanız işiniz iyiden iyiye zor! Aslında delmenin zorlaştığı durumlar için şarjlı matkabım yanımda, ucunda ince delici uç bile takılı!


Ancak… son bir kaç çivi kala, ondülini deleyim derken çivi zıpladı ve keseri parmağıma vurmadım mı? Vurdummm!


Parmağım güzel patladı mı patladı! Kanlar şıpır şıpır akıyor! İnan olsun son iki çivi kalmış kapağın bitmesine!



O halde kapak bitmeli sızlanacak zaman değil! Matkabını alırsın; deliği deler; çiviyi öyle çakarsın!


işte delik açıldı! Madem ki bu kadar kolaydı parmak niye patladı?


Akacak kan damarda durmaz derler ya öyle oldu! Bende keseri nasıl bir vurduysam artık!



Kapaklarım biraz derin oldu ama tahtayı ikiye kesersem de sığ olacaktı! Olsun bahara besleme kutusunu koyunca kapak biraz havaya kalkacak nasılsa:)



Bunun içinde bir oğul var! Yazın koyduğum naylon güneşten iyice kavrulmuş! Çıtır çıtır!



Son kapağı da şimdilik yerine koydum! Rüzgar hayırlısıyla dursun kovanların üstünü izole edip kapakları öylece kaparız! Kısa günün karı bir kaç kapak birde ağrıyan parmak!

Hayırlısı bakalım bundan sonra hafta sonu gelecek soğuk havayı bekliyoruz!