31 Ekim 2014

Ev yapımı güneş enerjisi denemesi

Selamlar cümlenize. Araya biraz zaman girmiş görüşmeyeli, inşallah iyisinizdir. Emin olun özledim sizi. Ben bu arayı, depresyon hayal kırıklığı ve on gün öncede annemin ameliyatını sıkıştırarak doldurdum. Daha olumsuzluk kaldıracak halim kalmadı..  Allah ne verdiyse yazayım dedim.

Bahçemdeki en büyük çiçek ki beni çok mutlu etti bu sezonda.  Yeğenlerim bile fotoğrafını çekip paylaştı. Datura... tohumunu siz gönderdiniz bana tekrar sağolun.

Ezan çiçeği, onuda siz gönderdiniz. Onlar da hem beni hem arılarımı mutlu ediyor yıllardır.

Hava yağışlı olmasına rağmen ezan vakti demeden polen almaya çıkıyorlar.


Sarıca arılar güzel performans gösterdi sundurmanın her tarafında yuva yaptılar. Annem birkaç kez yuvaları bozsa da arıların hızına yetişemedi:) Ben ise zaten yuvalara dokunmam.

Yüzlerce yavru çıkardılar. Sıcak güneş demeden çok emek verdiler. Haklarını yememek lazım.

Ama birşey diyim mi tek bir arı bile sokmadı bizi, Hamdolsun. Allahın lütfu bu işte.

Bir ara güzel yağmur yağdı. Salyangozlar sevinçten yerlerinde duramadı.

Bu da sundurmada ağa kuran pembe popolu bir dantel örümceği.

Bu ise akşam oldu mu mutfak penceresine gelen kertenkele. Her akşam ışık yanınca sinek teline tepetaklak tutunup ışığa gelen böcekleri avladı. Aferin ona. şimdi kış uykusunda olmalı ki gelmiyor.

Bu yıl tarlayı icara vermiştik. Yaz sonu yağan yağmurlar otları fena çoşturdu. Çiftçinin otlardan gözü korkunca çareyi mısır biçme aletiyle otları biçmekte buldu. Kanyaşları inek yemi olarak römorka, pıtrakları ise dışarıya kırpıkladılar. İnekler kokusunu sevmiyormuş:)

Daha sonrada sürüm yaptılar.

Bu erikler prevuşta eriği. Pravuşta eriğide olabilir. Bu eriklerin bu bölgeye ait yerli erikler olduğunu sanıyorum. Babannemin bahçesinde vardı. Yeşili yenmez bunun kekremsi olur. Olgunlaştığı zaman hoş bir kokusu vardır ama yinede sertçe olur. Ve reçel yapılır. Bende yolun üstünde satan bir vatandaştan aldım. Reçel yaptım ne yazık ki reçeller yenmiş ve ben fotoğrafını çekmeyi unutmuşum:)

Bu bizim ilk ev yapımı güneş enerjisiyle sıcak su sistemi denememiz. Sabah güneşi süper bir gölge düşürüyormuş yere. Kendimi gördüm şaşırdım. Selvi boylu olmuşum:)

Orta kısımda bildiğimiz hortum. devamında damla sulama borusu.

Bir tripodun üstüne koyduk.

Hortumun bir ucunu çeşmeye takıyoruz. diğer uçtan sıcak suyumuz akıyor.

Güneşi takip etmemiz önemli o yüzden alt kısmı istediğimiz yere dönecek şekilde ayarlandı.

Güneşin borulara dik vurması lazım. 45 metre boru kullanıldı.

Sistemin tam göbeğindeki bu vida güneşi takip etmek için. Burada vidanın gölgesi tam dibine düşmeli ki, gölgesi gözükmesin.

İşte böyle olmalı. Böylece borulara güneşin dik vurduğunu anlıyoruz.

Sisteme soğuk su dolduktan yaklaşık 15 dakika sonra suyumuz hazır.( ki biz güneşin artık eğik vurduğu zamanlara rastlamıştık, geç kaldık yani. Yoksa 5 dakikada da ısınırdı temmuz ayında)

65 dereceye kadar sıcak su alıyoruz. 15 litre. Dediğim gibi son bahar geldi yoksa sistemi geliştirecektik.. Bahara inşallah.

Sundurmaya yaptığımız çitlere sarmaşık doladık. Burası mutfağımız.

Allaha hamdolsun. Baktıkça içim açılıyor, Dünya cenneti.

Sardunyalara tutunmuş sarıca yuvası.

Annem en çok bunlara kızıyordu.Sularken sokacaklar diye:)

Bu kendiliğinden çıkan bir karpuz. Yeni doğan bebek gibiydi. Hergün sevdim onu, Büyümesini seyretmek o kadar mutlu ediyor ki beni. Bende acayip bir insanım. Değişik şeylerden mutlu oluyorum.
Kurban bayramında büyümüştü kestik. Kızlar damatlar torunlar beraber yedik. Kurban yerine karpuzu kestik sanmayın canım. Kurbanımızı kestik , Karpuzu da kestik:)
Çekirdeklerini de yine aynı yere attım. Ya nasip.

Bunlarda minik domateslerimiz. Enişteler bayıldı bayramda.

Evimiz bahçelik  yerde olunca, böceklerde çok. Böcek çok olunca kertenkelelerde her geçen yıl daha da artıyor. Bu bir bebek:) yenidoğan.

Şunun tatlılığına bak. Kuyruğu vücuduna göre kısa daha. Büyüdükçe uzayacak.

Yerim onu:)

Bu çok geçe kalmış bir leylek geçenlerde bahçedeydi. Başına ne geldi de göçü kaçırdı bilemiyorum. İnşallah sürüsüne sağ sağlim  ulaşır. Çok dua ettim ona. Şimdi her neredeyse.

Bir zamanlar bir balon görmüştüm. Kimsede bana almamıştı. Balonu gördükçe aklıma o balon geliyor.

Yeğenim getirmiş bana. Şu çocuklarda olmasa yüzümüzü kim güldürecek?

Allah ta onları güldürsün inşallah.

Hayvanlardan bayaca anladığımı düşünüyorum, Bitkilerden de anlarım kendime yetecek kadar. İnsanlardan anlamıyorum. Benim ilgi alanıma girmiyorlar çünkü. İnsan ilişkilerinden ise hiç anlamıyorum.Ben saf olarak yaklaşırdım insanlara kendim gibi bilirdim .

Güvendiğin insanlara bir bakıyorsun seni hayal kırıklığına uğratıyorlar.
Kendine insan diyen bunu yapıyorsa ben insan değilim. Öküz bile olmaya razıyım.Bundan da hiç utanmam. Ama böyle insanlık istemiyorum.

Bu küpürü de geçen gün hastanedeyken gazeteden kestim. Tam benlik.
Birinin aslı neyse odur. hepte öyle kalacak.

Ana mesele insan olmak öküz olmak değil. Mesele insanlar insanlarla   öküzler öküzlerle kuşlar kuşlarla arılar arılarla birlikte olabilir.  Aksi türlüsünü düşünmek imkansız.
Çok güldürdüm sizi değil mi? heh:)  Selamlar .