Midem o kadar rahatsız ki canım hiçbir şey yapmak istemiyor. Şöyle yemek borumdan ağzıma kadar zehir gibi bir tat var. Sanki ağzımda novalgin eritmişim de onun zehiri ağzıma akmış.
Böyle bir şey yaşamamış olan anlamazda; midesi rahatsız olanlar bilir!
Normalde düzeltemediğim her şeyi kafama takan ve üzülen bir insanım. Şu günlerde de oldukça stres altındayım. Üstüne ramazan da eklenince ver elini mide rahatsızlığı.
İnşallah hayırlısıyla bayrama erersek; şu tatsız durumdan kurtulacağımı düşünüyorum, en azından bir yudum süt içerim mideme iyi gelir.
Neyse… balları nasıl süzeceğim falan derken, abime dedim "bana en azından yarın yardım et;ballı petekleri taşımak için!Yoksa oruçlu oruçlu ben ölürüm ona göre!" Ayrıca uyardım da “Bak! Petekli balları yemeyi seviyorsun ama kovandan nasıl çıkıyor hiç düşünmüyorsun?”
“Tamam” dedi.
Sabah baktım saat 7! Başıma gelmiş “Hadiii uyan! Bugün balları süzeceksin ya; akşam öyle dedin.”
“Git başımdan! Kendimi iyi hissetmiyorum. Kalkmıycam!
“Bak arabanı yaptım hazırladım.”
"Ne arabası be?"
“Kalkınca görürsün”
Zaten uykumu bozdun, ben şimdi nasıl uyuyum. Midemde çok fena Allahım!
Bir saat yuvarlanmadan sonra kalktım. Bahçeye çıktım; ta tammmm!
İşte araba! :) Siz ne sanmıştınız?
Hangi ara aklına gelmişte yapmış. Benim kovanlardan birini mobil hale getirmiş.
Bu tekerlekleri geçen yıl bir iş için almıştı.
İkisi sarhoş tekerlek, ikisi sabit. Üstelik tekerleklerin freni de var. Hani kovan başını alıp gitmesin diye:)
“Bugünlük böyle kullan” dedi. “Ben sana düzgün bir araba yapacağım. Daha önceden söyleseydin çoktan yapardım.”
Ben yıllardır kendi kendime söylüyorum da kimsenin haberi olmamış! Tabii, demet sessiz sessiz kendi işini yapar, kimseyi rahatsız etmez.
Demek ki öğrenmen için senden yardım istemem gerekiyormuş:)
“Petekleri taşımak için bana ihtiyacın kalmadığına göre ben gidiyorum.”
Git! Ben diğer işleri hallediyorum biliyorsun.
Ben yıllardır kendi kendime söylüyorum da kimsenin haberi olmamış! Tabii, demet sessiz sessiz kendi işini yapar, kimseyi rahatsız etmez.
Demek ki öğrenmen için senden yardım istemem gerekiyormuş:)
“Petekleri taşımak için bana ihtiyacın kalmadığına göre ben gidiyorum.”
Git! Ben diğer işleri hallediyorum biliyorsun.
Arabam kendi kendine gitmiyor, böyle arkasından itmek gerekiyor. Ama şunu söyliyim ki şimdiye kadar yaşadığım en rahat bal hasatıydı. Arıların nüfusu bayaca azalmış süpürmesi kolay oldu. Arılar hırçın değildi. Hiç sokulmadım. Gerçi ben tedbiri elden bırakmam. Ayağımda iki kat pantolon, üstümde maske, elimde baby eldivenim hazır haldeydim.
Petekleri süpürüp mobil kovana koyuyorum, üstünde ıslak bez hazır bulunuyor, kovanı örtüyorum. 9-10 çerçeve olunca, hemen süzülecek yere taşıyorum.
Böyle araba nasıl diyim uçarak gidiyor tıngır tıngır, takur tukur:) Ama taşıması çok hızlı ve kolay oluyor be! Allah, tekerleği bulandan razı olsun:)
İçeride boş katlara petekleri indirip tekrar kovan başına dönüyorum. Sadece ballıkları elledim.Kovan başı yaklaşık 5 tam sırlı petek aldım. 2-3 arası henüz sırlanmamış petek var onları daha sonra süzerim diye bıraktım.Petekleri taşımayı bitirince. Paydos ettim.Eldiveni çıkardım elimden çeşme gibi su akıyor. Şu baby eldivenlerin en kötü özelliği buharı geçirmemesi!
Üstüm başım zaten şırk su olmuşum. Akşamı zor ettim:)
Petekleri süpürüp mobil kovana koyuyorum, üstünde ıslak bez hazır bulunuyor, kovanı örtüyorum. 9-10 çerçeve olunca, hemen süzülecek yere taşıyorum.
Böyle araba nasıl diyim uçarak gidiyor tıngır tıngır, takur tukur:) Ama taşıması çok hızlı ve kolay oluyor be! Allah, tekerleği bulandan razı olsun:)
İçeride boş katlara petekleri indirip tekrar kovan başına dönüyorum. Sadece ballıkları elledim.Kovan başı yaklaşık 5 tam sırlı petek aldım. 2-3 arası henüz sırlanmamış petek var onları daha sonra süzerim diye bıraktım.Petekleri taşımayı bitirince. Paydos ettim.Eldiveni çıkardım elimden çeşme gibi su akıyor. Şu baby eldivenlerin en kötü özelliği buharı geçirmemesi!
Üstüm başım zaten şırk su olmuşum. Akşamı zor ettim:)
Ertesi gün balları süzmeye koyuldum. Tabii gece ayazı yiyen ballar mıh gibi peteklere yapışmış. Aslında balın, kovandan alındığı gibi sıcak sıcak süzülmesi gerektiğini biliyorum! Ama .. imkanlar el vermedi.
Neyse petekleri biraz daha çokça çevirerek balın çoğunu aldım. Çokça dediysem hızlı anlamda değil daha uzun süre anlamında. Yoksa hızlı çevirmeye kalktın mı ya petekleri kırarsın yada böyle peteğe ızgara gibi iz çıkar:) O hatayı ilk bal süzdüğümde yaptım ki bir daha yapmadım.
Balların geri kalanı çerçevede kaldı, arılara yalatacağım için önemsemedim; yani kayıp olarak görmedim.
En zor kısmı ise soğuk balı süzgüden geçirmekti!
Balların geri kalanı çerçevede kaldı, arılara yalatacağım için önemsemedim; yani kayıp olarak görmedim.
En zor kısmı ise soğuk balı süzgüden geçirmekti!
Bunlar yarım ballık çerçeveleri!
Makinede süzülmek istenirse yarım çerçevelerde çok güzel süzülebiliyor. Ben daha önceden denedim!
Makinede süzülmek istenirse yarım çerçevelerde çok güzel süzülebiliyor. Ben daha önceden denedim!
Süzdüğüm petekler hep böyleydi.
Ama dediğim gibi kovanlarda 5-6 tane böyle tam sırlı ; birkaç tanesi sırlanmamış çerçeve vardı. Kovanların bal ortalaması aynı! Tabii iki ballıklı olandan daha fazla petek aldım!
Demet hanım tarağı nasıl kullanacağını bilmiyor demişlerdi:)
Ben tarağı saçımda kullanıyorum petekte nasıl kullanılır ne bileyim?
Şaka bir yana; işte.. aşağıdan yukarı kullanıyorum tarağı, ilk gün neyse bugünde o!!!
Demet hanım tarağı nasıl kullanacağını bilmiyor demişlerdi:)
Ben tarağı saçımda kullanıyorum petekte nasıl kullanılır ne bileyim?
Şaka bir yana; işte.. aşağıdan yukarı kullanıyorum tarağı, ilk gün neyse bugünde o!!!
Ballıklarda kesinlikle yavrulu çerçeve yoktu Allahtan! Bir iki tane böyle çerçeve vardı. Yavrular yeni boşalmış yerine bal konmuş ama sırlanmamış. Elim değmişken bunlarıda aldım!
Bal arısı değil de eşek arıları ve ağaç karıncaları yaladı balları. Ama kapları nasıl temizlemişler pırıl pırıl. Hani; bal dök yala:)
Toplam bal süzme sürecim 3 günü aldı.
O gün bugün kovanlara bakmadım, içimden gelmiyor. Bayrama az kaldı; bakacağım inşallah.
Bulaşık kapları da yıkamadım. Yazık! Dedim, hayvan kursasına girsin.Arılardan şöyle 50 metre öteye kapları koydum arılar yalasın diye. (Yalnız kapları tepetaklak koyacaksın yoksa içine çekirgeydi böcekti bir sürü hayvan düşüyor ve ballara yapışıp ölüyorlar)
Bal arısı değil de eşek arıları ve ağaç karıncaları yaladı balları. Ama kapları nasıl temizlemişler pırıl pırıl. Hani; bal dök yala:)
Toplam bal süzme sürecim 3 günü aldı.
O gün bugün kovanlara bakmadım, içimden gelmiyor. Bayrama az kaldı; bakacağım inşallah.
Bunlar nerden çıktı? ee bunlar benim fırçalar. Geçen yıl fırça domuz kılı falan olabilir mi diye tereddüt etmiştim. Bu yıl iki fırçam birden oldu.
Biri tahta ve kalın. Uzaktan geldi. Diğerini ben buldum aldım. Plastik ince!
Biri ballanınca diğerini kullandım. İnce olan arılara daha az zarar veriyor ama pek iyi süpürmüyor. Diğeri daha sert ama arıyı iyi süpürüyor.
Bal tutan parmağını yalar derler ya; vallahi ben yalamadım. Allah şahittir; henüz balımdan bir damla tatma fırsatım olmadı. Gündüz, akşam olsunda balımdan bir kaşık alayım diyorum iftardan sonra unutuyorum. Benim gibi boğazsızın yapacağı ancak bu kadar olur! :)
Ama ablamlara verdim onlar yemişler! Çok güzel olduğunu söylediler..
Kurumaya yüz tutmuş çiçek bahçem!
Üzümler oldu. Gündüz baktıkça ağzım sulanıyor. Hoş! Ben yemeyi değil seyretmeyi severim:)
Geçen günler bir kargo; Zonguldak'tan ; Selahattin bey göndermiş. Çok şaşırdım doğrusu!
İçinde bal mumundan yapılma mumlar, kremler ve yeni üretim "propolisli sakız"larından koymuş.
İçinde bal mumundan yapılma mumlar, kremler ve yeni üretim "propolisli sakız"larından koymuş.
İftara gelenlere sakızlardan ikram ediyorum. Hepsinin hem fikir olduğu tadının çok güzel olduğu yönünde. İçinde kestane balı olduğunu söylüyorum da propolisin ne olduğunu anlatmakta biraz zorluk çekiyorum. Yada ben anlatıyorum da onlar anlamıyor:)
Markette mi satılıyor eczanede mi? diyorlar. Bu aslında basit bir sakız değil ondan eczanede satılır herhalde diyorum.
Fiyatı konusunda bir fikrim yoktu internetten baktım. Propolisli sakızın kutusu 10 lira.
Sakız olarak bakarsanız zaten olmaz! Gıda takviyesi olarak bakarsanız olabilir ama yinede bu fiyata bana pahalı geldi. Üzerinde günde 1-2 tane çiğnenmeli yazıyor; o halde ayda 20 ile 40 lira arası sakız çiğnemeli!!!
Ben supradyn alıyorum vitamin hapı. 11 lira fiyatı. İçinde 30 tane var yani bir aylık!
Bu sakızın gerçek maliyeti nedir bilmiyorum o yüzden haddimi aşmayayım. Ama satış fiyatı aşağıya çekilebilirse daha çok kişi faydalanabilir diye düşünüyorum.
Tekrardan sakızın tadına dönecek olursak; tadı güzel, hele balın ağıza akışı çok çok hoş!
Balın tadı bitince baskın ve gittikçe artan bir mentol tadı ağızda kalıyor!
Balın güzelim tadına alışan ağız, mentolle baş başa kalınca ağızda acımsı bir tat oluşuyor. Ben mentolü pek sevmem; keşke balın tadı hiç bitmese:)
Tadanların hepsi sakızı çok beğendi!
Ama asıl amaç; bunun bir sakız değilde ağız sağlığı için bir destek olduğunu anlatmak ve fiyatının sakızdan pahalı olmasını açıklamak!!!
Bu sakızı bana da patlatma imkanı verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Elinize sağlık, umarım istediğiniz satış grafiğini yakalarsınız.
Birde unutmadan; propolisli sakızda antioksidan madde kullanmak şart mı(e321)?
Antioksidan ve koruyuculara karşı pek sempati beslemiyoruz, kanserojen olabileceklerinden tutunda pek çok zararları sayılıyor! Bir cipste olabilir, hazır çorbada olabilir! Ama içinde bal ve propolis gibi çok değerli besinleri barındıran bir üründe olmasa daha iyi olur!
Markette mi satılıyor eczanede mi? diyorlar. Bu aslında basit bir sakız değil ondan eczanede satılır herhalde diyorum.
Fiyatı konusunda bir fikrim yoktu internetten baktım. Propolisli sakızın kutusu 10 lira.
Sakız olarak bakarsanız zaten olmaz! Gıda takviyesi olarak bakarsanız olabilir ama yinede bu fiyata bana pahalı geldi. Üzerinde günde 1-2 tane çiğnenmeli yazıyor; o halde ayda 20 ile 40 lira arası sakız çiğnemeli!!!
Ben supradyn alıyorum vitamin hapı. 11 lira fiyatı. İçinde 30 tane var yani bir aylık!
Bu sakızın gerçek maliyeti nedir bilmiyorum o yüzden haddimi aşmayayım. Ama satış fiyatı aşağıya çekilebilirse daha çok kişi faydalanabilir diye düşünüyorum.
Tekrardan sakızın tadına dönecek olursak; tadı güzel, hele balın ağıza akışı çok çok hoş!
Balın tadı bitince baskın ve gittikçe artan bir mentol tadı ağızda kalıyor!
Balın güzelim tadına alışan ağız, mentolle baş başa kalınca ağızda acımsı bir tat oluşuyor. Ben mentolü pek sevmem; keşke balın tadı hiç bitmese:)
Tadanların hepsi sakızı çok beğendi!
Ama asıl amaç; bunun bir sakız değilde ağız sağlığı için bir destek olduğunu anlatmak ve fiyatının sakızdan pahalı olmasını açıklamak!!!
Bu sakızı bana da patlatma imkanı verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Elinize sağlık, umarım istediğiniz satış grafiğini yakalarsınız.
Birde unutmadan; propolisli sakızda antioksidan madde kullanmak şart mı(e321)?
Antioksidan ve koruyuculara karşı pek sempati beslemiyoruz, kanserojen olabileceklerinden tutunda pek çok zararları sayılıyor! Bir cipste olabilir, hazır çorbada olabilir! Ama içinde bal ve propolis gibi çok değerli besinleri barındıran bir üründe olmasa daha iyi olur!