21 Kasım 2008

Arı Hikayesi 2

Nerede kalmıştık?
Evet şimdi küçük bir kolonimiz vardı. Benim taktığım kabarmış petekleri çerçeveye yapıştırmaya ve bağlı ipleri kesmeye çalışıyorlardı. Annenin yumurtlamaya başlamasını bekliyorduk…

Birkaç gün sonra küçük kolonilerimiz iki tane oldu. Kutuların yere yakın durmayacağını bildiğim için bir sehpanın üzerine kaldırdım.
Günler geçti; kovanlara polen geliyordu, anaların ikisi de ufaktan yumurtlamaya başladı. Gözler kapandı ve işçi gözü oldukları belli oluyordu. Demek ki her şey yolundaydı!

Diye düşünürken; bir gün baktım ki kovanlar karınca istilasına uğramış. Hatta kovanları öyle sahiplenmişler ki giriş deliğinde durmuş nöbet tutuyorlar. Sanırsın ki arı kovanı değil karınca kovanı!
Bu karıncalar küçük değiller. Söğüt ağaçlarında yaşayan iri koca kafalı siyah karıncalar!!! Koyduğum ballara dolmuşlar arıları yanaştırmıyorlar. Kutuları açtım ve karıncaları temizledim.

Ne yapabilirim? Pikniğe falan gittiğimizde tatlı yiyeceklere karınca dolmasın diye su dolu kabın içine oturturuz ya; bende kovanların bulunduğu sehpanın bacaklarına tabak koydum içine de su doldurdum.
Çözümü bulmuştum! Çünkü şimdiye kadar sudan geçebilen bir karınca görmedim! Gözüm arkada kalmayacaktı. Tabaktaki suların bitmemesi içinde ilgililere tembih yapıldı(tabaklarda her daim su olacaktı) Bir vakit il dışına çıktım ve arılara bakamadım.

Döndüğümde aklımda kutular vardı; büyük bir hevesle gelip baktım ki; kutuların birinde hareket yok!
Açtım; içi karınca dolu! Olaaaaaaamaz;
Olmuş işte! O zaman nasıl olur tabaklar su dolu!
Kutuda birkaç tane arı kalmış, petekleri güve istila etmiş! Karıncalar yavrulu gözleri bozuyor ve yavruları taşıyorlar. Ana arı ve diğer arılar kovanı terk etmiş belli ki!
Çok üzüldüm, bu koloni bakım yapılmadan dışarıda hayatını devam ettiremez ki!
Ben bu karıncaları… ….. …….

Kutuyu aşağıya aldım; güveli petekleri güneş fırınında eritmeye attım. Sehpadaki karıncaları da temizledim. Öbür kutuya da girmişler ama o kadar çok değil!

Beklemeye başladım, bir karınca geldi tabağın etrafında birkaç tur yaptı.

Sonra sat komandosu gibi şıpır şıpır suyun üzerinde yüzdü;

Ve sehpanın bacağına çıktı. İnanılır gibi değil.
Çevrede ayırt edebildiğim 8 tür karınca var. Böylesini ilk kez görüyorum yüzen karınca!

O zaman yöntemi değiştirmemiz lazım. Tabaklara böcek ilacı koysak olmaz.
Düşündüm : Sinekler ve karıncalar neyin içine düşünce ölür?
İki şey: Deterjanlı su ve yağ!
Deterjanlı su çabuk kokar ve buharlaşır; sürekli yenilenmesi lazım. O zaman bizde tabaklara yağ koyarız.

Evden atık kızartma yağlarından getirdim( eski yağları dökmüyoruz; dönüşüm için topluyoruz ya!) Tabaklara doldurdum. Çok güzel oldu. Karıncalar bir iki geldiler; yağı görünce koklayıp gittiler. Bu iş bu kadar! oh bee!!!

Ertesi gün;
Yağ koyduğum tabaklar boşalmış; hatta tertemiz parlıyor; karıncalar yine sehpanın üzerine tırmanmış. İmdaaat!
Aklımı kaçıracağım, bu yağlar nereye gitti?
Düşün bakalım belki bulursun…….
……………………………………..............
……………………………………..............
……………………………………..............
Akşam köpekler gelmiş ve tabaklardaki kızartma yağlarını yalamışlar; üstelik pırıl pırıl olmuş tabaklar! İyi ki kovanı tepetaklak aşağı indirmemişler.
Karıncalar inatçıysa; ben onlardan daha inatçıyım!

Bu sefer traktörün kullanılmış motor yağından getirdim ve tabaklara doldurdum. Bu iş bitti!

Kovana girip çıkan arıların yağa düşmemesi içinde sehpanın bacaklarına birer karton döndüm.

Hani çocukların önlüklerinde yakalıklar olur ya; işte aynen onun gibi. Tabağın çevresini kaplıyor ve arının pat diye içine düşmesini engelliyor.

Karınca problemi bir daha oluşmadı. Olan bir küçük kovanımıza oldu o kadar. Eğer sizinde karınca probleminiz varsa yağı tavsiye ederim. Buharlaşması yok; çok uzun süre kapta kalıyor. Ama dikkat edin arıları içine düşürmeyin!!!
Hımm birde atık yağları toprağa ve suya sakın dökmeyin.
Hikayemiz bittimi? Hayır ...Daha yazacaklarım var!

7 yorum:

Gürbüzarıcılık dedi ki...

Selamlar
Eğitim Şart…
Saygılarımla

yusuf şimşak dedi ki...

SLM...

Demet Hanım.

Azmin önünden ne kaçmış ki,karınca kaçabilsin.Helal sana.

muratakın dedi ki...

Demet Hanım:

Ben bu karıncaları… ….. …….!!!
gördüğüm kadarıyla, bu yürekle bir şey yapamazsınız.

Saygılar.

cihat dedi ki...

selam mucadele düşündürücü ama ilahi proğram her zaman işler arı kuşları eşşşek arıları sarıca arılar veya karıncalara kızsakta vardır bi hkmeti saygılar

Ballı Baba dedi ki...

En güzel karınca kovan TALK PUTRASI, Eve giren karıncalar içinde güvenle kullanabilirsiniz sakınçası yok...
Başarılar ve güzellikler seninle olsun.

yalovalı arıcı dedi ki...

selamlar..

blogunuzu bu gün farkettim hayırlı olur inşallah...bu karınca hikayesini okuduktan sonra abartısız 10 dakika güldüm yani bu kadar tüm ayrıntılarıyla anlatılan bir olay olamazdı...
yazılarına ince espiriler katarak yorumlaman çok hoş olmuş.nede olsa bayan ...

başarılar...

Unknown dedi ki...

doğaya gösterdiğiniz saygıdan dolayı tebrik ve teşekkür ederim ...
aylardır mehmet yüksel ali türk ve sizi buradan takip ediyorum ve sonunda bende arıcı oldum abla şeyi anlamadım yalancı ana nesi yalancı yumurtlama mı yapamıyor onu biraz anlatabilir misin?
doğa dostu-yeni arıcı
a.ziya selamlar