Dut yemiş bülbül!

Arıcılıkta kovan sayısı muğlak bir ifadedir. Bu gün 50 arınız vardır. Yarın 25; bir ay sonra 60; 70!Neden böyle diyorum anlatayım. Benim kaç arım olduğunu zaman zaman merak edenler oluyor!Arılarımı satmazdan önce 12 taneydi. 5 arımı sattım!
Şu an son sayımda 10 arım var.
4 tanesi katta; ve şansım varsa ikinci ballığı vericem.

İki tanesi birkaç haftaya kata çıkabilir! Bunlar bu yıl aldığım iki oğul; yavruyu hızlandırmak için bal şerbetine devam ediyorum.

Geri kalan 4 tanesi anaların çiftleşmesi için yapılan bölmeler! Onlarda sıvı beslemeye devam ediliyor. Hedef yıl sonunda 10 çerçeveye ulaşmaları!

Ne diyorduk arı sayısı! Ben arı çoğaltmak istemiyorum; istesem şu an katlı arılarımı böler ve sayımı 20 ye çok rahat ulaştırırdım. Gerçi karar vermek lazım bal mı alacaksın; yoksa arımı çoğaltacaksın?

Her neyse ;Maşallah arılarımın durumu iyi sayılır! Ana kaybetmiş koloniden böldüğüm "iki çıta" arı!
Ana; memeden çıkıp yumurtlayınca birleştiririm demiştim. Şimdi kıyamıyorum. Bugün yarın normal kovana almam lazım. 5 çerçeve yetmiyor:)

Bu gördükleriniz katlı kovanların ballık çerçeveleri! Bal kemerleri dolmaya başlamış!

Göbekte yumurta ve larvalar var. Şimdiden sonra ballıkları kontrol etmek bana yeter! Bir sorun olmadıkça kuluçkalığa bakarak hiç uğraşmam.

Eskiden olsa 20 çerçeveyi birden her defasında manyak gibi kontrol ederdim. Sıcaktan da canım çıkardı:) İşi bilmemek çok kötü birşey!

Bundan iyisi can sağlığı. Allah zeval vermesin!

Dutlar olmaya başladı. Bahçemizde 5 tane karadut; bir tanede beyaz dut var! İlk önce karadutlar olmaya başlamış.

Dut toplanıpta satışa sunulacak bir meyve değil. Çok çabuk bozulur. Dut yemek isterseniz en güzeli bahçenize ekmek.

Bizim bahçedeki dutlar; yenmekle bitecek gibi değil! Ama kaplumbağalar; kirpiler; kargalar; saksağanlar ve serçeler yardım ediyorlar sağolsunlar :)

Şimdi kuşların yavru zamanı ya ; yavrular dutlara getiriliyor ve ağaçta anne baba tarafından besleniyor!

Cak cak cak diye bağıran yavru serçe; ağzına üç beş tane dut tıkılınca "dut yemiş bülbül" haline dönüyor ve sesi "tık" diye kesiliyor! hehehe:)

Annem derki "Dut isteyen gidip ağacın üstünden yiyecek"

Ben de öyle yaptım; dallarından en olgunlarını toplayıp yedim; bal gibi olmuşlar. Abim içinde özel olarak torbaya topladım; akşama yer:)

Karadut! Elleri ve tırnakları felaket boyar.Benimkini de boyadı. Olsun...Seçim boyası değil ya!

Asıl aynaya bakınca görüyorsunuz ki; dudaklarınız da mosmor olmuş:)

Bir tane beyaz dut var; onun altında da benim kovanlar var! Benden izinsiz kimse bu duttan yiyemez!

Yok canım ben yasak koymadım; sadece kimse cesaret edip kovanların yanına gelemiyorda ondan:)

Çiçeklerin yada ağaçların benim hayatımda çok özel bir yeri var. Bende bahçemizde yetiştirdiğim şu an çiçek açan türlerin fotoğraflarını; bitkiler çiçek açtıkça yayınlayayım!

Bahçemizde tahmini 30 kadar gül var. Henüz açmayanlar da var; onları sonra yayınlarım.

Özellikle hem kokulu hemde gonca halde gül arıyorum ama reçellik gül harici bulamadım. Bu pembe reçellik gül. Güzel kokulu, bol yapraklı ama çabuk dağılıyor.

Diğer güllerde kokuyor ama bu gül kadar değil!

Buradaki güllerin herbiri birbirinden farklı!

Bunun yapraklarının altı beyaz örneğin!

Bu kırmızı sarı karışık!

Bu narçiçeği renginde!

Asmaların çiçekleri geçmiş ve üzümler gözükmeye başlamış!

Çilekler de olgunlaşmış. Bu çilekler gözüktüğü kadar büyük değil aslında ! Dağ çileği bunlar!!!

Birgün Kastomonu dan geçerken dağda sis çökmüştü. Mecburen mola verdik; bende birkaç kök çileği ormanın içinden çıkarmıştım.

Burasının sıcağında yaşar mı yaşamaz mı derken güzelde verim verdiler. Taneleri küçük; çok tatlıda değil ama çok hoş kokuyor. Normal çileklerden toplayıp içine bu küçük çileklerdende atıp miss kokulu reçeller yapabilirsiniz:) Biz öyle yapıyoruz!

Kirazları tarif etmeye gerek varmı? Resimdeki elma desem zaten inanmazsınız:)