24 Aralık 2008

İthal olmadan asla!

İthal yada yabancı kaynaklı ürünlerden bahsetmiştik geçenlerde; işte bu onunla ilgili bir yazı!
En son İstanbul’a gittiğimde markete uğramıştım.

Bu patlar hoşuma gitti aldım. Eve getirirken şaftları biraz değil bayağıca kaymış, yoksa çok güzeldiler.

Şimdi küçük saksıda hormon katkısıyla açtıkları belli!

Eğer seneye kadar yaşarlarsa kurtuldular demektir.

Patlar yalın; ama bahçede çeşit olarak durması güzel olacak!

Etiketine bakıyoruz: İthal kasımpatı( fiyatı 4,5 lira)

Küçük bir mazı aldım(avucumun içine sığıyor)Neden küçük alıyorum? Taşıması kolay olsun diye:)

Etiketine bakıyoruz: İthal mazı(3,95)

Küçük bir çalı aldım. Adı Erica. O da ithal!

Sonradan öğrendim erica funda demekmiş(5 lira)

Tamam bir kaktüsün veya tropikal bitkinin ithal edilmesini anlıyorum ama kasımpatının yada mazının ithal edilmesini anlayamıyorum!
Bütün bunlar burada ülkemizde yetişmiyor mu; yetişemiyor mu ki ithal etmişler ? Aklım almıyor!
“Senin aldığın market yabancı ondan kaynaklanıyor” diyeceksiniz; olabilir!

Sonra Eminönü ne gittim; çiçekçiler de doğru düzgün hiçbir şey yok! Olanlarda aynen ithal salon çiçekleri falan!
Elim boş dönmeyeyim diye lale, nergis ve sümbül soğanı aldım(dökme)sümbül ve nergisler 1 lira;laleler 50 kuruş.
Kendi elimle seçtim ama özellikle sümbüller çuvallarda çürüme noktasına gelmiş,bakım hak getire.Belli ki çuvalların içinde sulayıp duruyorlar. Neden kimse işini düzgün yapmıyor?
Sen sözde yerli çiçek satıcısısın, ben alıcıyım;para harcamaya yer arıyorum ama alacak yerli çiçek bulamıyorum!

İyi ki yabancı firmalar halimize acıyıp bize çiçek ve fidan gönderiyor ; yoksa biz ne yaparız?

11 yorum:

Unknown dedi ki...

Demet hanım bizler yıllar önce Rizede açelya üretip istanbulda pazarlıyor vede çok güzelde paralar kazanıyorduk ta ki bu bahçe kültürleri ve süs bitkilerinin ithal edilişinin serbest bırakılmasına kadar sürdü,Hollandadan gelen küçücük saksılarda tıpkı elinizde tuttuğunuz kadar açelyalar piyasaya girip fiyatlarıda neredeyse bizim maliyetimiz düzeyindeydi vede bizim üretim noktasında sonumuz oldu tabiiki ;Ama ithal olan açelyalar sadece çiçekleri dökülene kadar yaşıyorlar ve kuruyup gidiyorlar ,bizimkiler yıllar geçsede yaşıyorlardı,bizim ürettiğimiz 20 yıl yaşayan organik açelyalar vardı .saygılar.

d.m.t dedi ki...

Yabancı ürünlerle rekabet edemedikleri için mi üretim yapmıyorlar diyorsunuz?
Bir kısım üretici için doğru olabilir, Haklarını yememek lazım!
Diğer kısım üreticinin de hazır almak daha kolayına gidiyor sanırım. Zaten kendi yetiştirdiklerin de de yok köklendirme hormonu, yok yaprak hormonu, yok çiçek hormonu…ohoo! Böyle çiçekler tohum bile tutmuyor dikkat ettiyseniz?

“bizim açelyalar organik olarak yetişiyordu, 20 yıl yaşayanı vardı ” demişsiniz! Şimdi çiçekler bir ay dayansa çok şanslısınız:)
Ben aldığım çiçeklerin sadece rengi belli olsun diye çiçekliyken alıyorum(yoksa kesinlikle çiçekliyken almam!)
Çiçeklerini döker dökmez torf, perlit dibinde ne varsa hepsini döküp, köklerini kısaltıp adam gibi toprağa ekiyorum. Eğer dediğim gibi aradan bir yıl geçtiği halde bitki yaşıyor ve sizin elinizde çiçek açarsa; evet bu çiçek tutmuştur diyorum. Ama çoğunluğu bir yaşına çıkmıyor bile!
Ablam deli gibi ithal salon çiçeği alıyor. Alma diyorum dinlemiyor, bakıyorum çiçek ölmüş gidiyor yenisini alıyor.Bir daha bir daha! Verdiği paraları duysanız toplamda iyi meblağ eder.
Diyorum ya; iyi ki ithal çiçekler var yoksa biz ne yaparız; ablam ne yapar? :)

muratakın dedi ki...

Demet Hanım:

Çiçek sevgisi çok güzel, hoşuma gitti.
Çiçek seven karşısındakini çiçek gibi görür. çiçek sevgisi insanın ruhunu inceltir.
Bir başka bakış ithal çiçekler görünüş olarak çok güzel, ben onların ruhu yok diyorum.
Çünkü gül diyorsunuz gül kokusu yok, karanfil diyorsunuz karanfil kokusu yok.
Ama hepsinin albenisi var.

Saygılar.

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Funda dediğiniz,çalı yada çiçekte,pürendir.

d.m.t dedi ki...

Sormayın; fundada püren demekmiş.
Zaten ben püren kavramını ilk sizden duydum ve gördüm(buralarda püren yok)
Ama benim aldığım ericanın çok minicik çiçekleri var, sanırım sizin pürenler daha büyük çiçek açıyor!
Yada komşunun tavuğu komşuya kaz görünür derler ya; benim gözüm sizin pürenler de kaldı:)

Mehmet Gündoğdu dedi ki...

demet hanım eminönunden o çiçeklerden bende aldım birkaç soğan dediğiniz gibi ambalaj olayı yok

ALİ ŞEKERLİ dedi ki...

Edirnede de püren vardı. Vardı diyorum şu an yok denecek kadar azaldı.Bizdeki adı süpürgedir.Genelde eskiden evin avlusunu ( bahçesini) süpürmek için demet şeklinde bağlanırdı.Şu anda tarım yapılmayan yerlerde kıyıda köşede tek tük var.

hakan dedi ki...

Markette erica diye satılan çiçeğin adı pürendir ama markette satılan püren yani erica hibrit üretim olup boyu kısaltılmış çiçekleri fazlalaştırılmıştır.

Bugünlerde Bauhausa uğrarsanız wintergreen berry bitkisini kaçırmayın derim.

Gaultheria diye satılıyor.9.90 YTL

d.m.t dedi ki...

Yakalarsam kaçırmam:)
Öneriniz için teşekkürler!

Unknown dedi ki...

İthal top mazı tohumunu nerden bulabilirim 0536 483 52 81 yardımcı olursanız sevinirim

d.m.t dedi ki...

Selamlar. Yardımcı olmak isterim elbet ama şuan bilmiyorum:) Tohumdan ağaç yetiştirmek zor iş. eğer fidan üreticisi değilseniz. hem zor hem çok zaman alıyor. Ben olsam fidan alırdım.