26 Aralık 2008

İncecikten Bir Kar Yağar;

İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif diye;
Deli gönül abdal olmuş
Gezer Elif Elif diye…
………………………......
Nedense kar yağdığını görünce hep Karacaoğlan’ın bu şiiri aklıma gelir! Şu an dışarıda inceden kar yağışı devam ediyor. Sabah uyandığımızda bize sürpriz yapmış; her taraf bembeyaz olmuş. Bu yılın ilk karı! Hele şükür yağdı.
Görmediğin karı olmuş; çekmiş fotosunu yayınlamış! Bu gidişle kar yağışını ya fotoğraflar da göreceğiz; yada rüyamızda !

Ateş dikenimiz 2 yaşında.

Ayvalar;

Ayvalar bir harika ama çok olunca ağaçta kalmış! Zaten hep öyledir, az olunca kıymetli çok olunca kıymetsiz olur.

Şapka takmış gibi duruyorlar.

Asma çardağı.

Bu farklı tür bir hanımeli! Mayıs ayında 25 liraya almıştım. Hala tenekede ekecek yer bulamamışım. Şaşkın şimdi açmış. Bu hanımelinin çiçekleri küçük ve yuvarlak sanki erik çiçeği gibi! Ama bir harika kokuyor.
Yoksa diğer tür uzun çiçekli hanımelinden evde var(hani içinden balını emdiğimiz)
Satıcı bunu alırken bir türlü fiyat düşmemişti.
Adamı gözünden okuyorlar. Eğer gözünde alıcı yazarsa fiyat düşmüyorlar. Ama intikamım kötü olacak! Şimdiden dört dalından çelik yaptım çelikler tuttu:)

Bu da güzel bir mor menekşe! Annemin çocukluğunda her yerde bolca bulunurmuş. Şimdi ancak bizim korumamız altında yaşıyorlar.
Kar erimeden; arı ailelerimizin evlerinin resmini çekersek onuda paylaşacağız; görmediğiz ya:)
Görmedik olmaktan utanıyormuyum? Hiç te bile! Ben ne utanıcam?
Bize Kar vermeyen mevsimler utansın!!!

9 yorum:

Zafer ANLAYIŞLI dedi ki...

demet hanım selamlar,

kar görüntüleri güzel bende kurban bayramında memlekete gittiğimde yol kenarlarında karlı görüntüleri görünce sizinkine benzer duygulara kapılıyorum eminim bir çok kişide böyledir. Bu karlardan istanbulada İnşallah göndereceksiniz değilmi, ama tabi birde yakacaksız ve sokakta olanlar var Allah yardımcıları olsun.

birde şu ateş dikeni dediğiniz bitkiyi merak ettim, ilk baktığımda kocayemişi andırdı meyveleri yenirmi yoksa süs bitkisi midir merak ettimde ne yapırsınız bilmemezlik çok kötü.

d.m.t dedi ki...

Elbette;aç ve açıkta olanlar için sürekli dua ediyoruz. Hamd olsun bizim her şeyimiz var Allah olmayanlara da nasip etsin inşallah!

Kar bizden önce İstanbul'a yağmış öyle diyorlar. Ama çok istiyorsanız size de kar gönderelim:)
Ben bu çalıyı(Ateş dikeni) parklardan biliyordum da ismini bilmiyordum. Beyazkovan da bazı arkadaşlar bunu methetmişlerdi. Arılar çiçeklerini seviyor, faydalanıyor diye. Bir tür çalı işte yaz kış yeşil kalıyor, baharda çiçek açıyor. Sonra çiçekler böyle dekoratif meyve tutuyor.
Yenip yenmediğini bilmiyorum. Kırmızı kırmızı görünce canınız çekti değil mi?

Mehmet Gündoğdu dedi ki...

bizim kar yağınca bende çekerim fotosunu

muhteşem turunç dedi ki...

Ya arkadaş bak başına iş alacan o ayva resimlerini Ali görmeden kaldır:) Herif tutturdu safari diye proğrama alınırsın bak azda yemiyo haberin olsun:)))

d.m.t dedi ki...

Aman diyim! Ayva yemek iyi değildir!
Sonra ne derler ayvayı yedi:)

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Ne günlere kaldım Allahım,doktorun ne eline nede diline düşür Yarabbi sen büyüksün.

Bizi tanımayanda yamyam sanır,adımız çıktı dokuza inmez sekize.Başka ne denirki?

Birde pis bogaz biri olsaydım,kim bilir neler derlerdiki?

İlhami Uyar dedi ki...

Demet hanım,herhalde meziyet olsa gerek,konuları o kadar güzel bağlıyorsunuz ki,ama kısa olunca hemen bitiyor,köşe yazısı ,roman okur gibi oluyor,merakımı bağışlayın eğitim durumu ve hangi okul olduğu konusunda bilgi alabilirmiyim?En azından gazetelerdeki sıkıcı köşe yazılarını okuduktan sonra bloğa döner tüm karamsarlıkları üzerimizden atabiliriz.Roman veya hikaye yazma konusunda yetenekli olduğunuz kanaatindeyim,ilerde bu konuda bir proje varmı?Yeni yılınızı en içten dileklerimle kutlar,tüm ailenizle birlikte sağlıklı,başarılı ve mutlu daha nice yıllar dilerim.

d.m.t dedi ki...

Siz şimdi bana kötü bir şey mi dediniz?
Bizi hikayelerle kandırıyorsunuz falan diye! Bak şimdi çok kızdım…

Yok yok kızmadım:)
Size bir şey anlatayım:
“Bir hükümdar varmış, bir gün rüya görmüş. Yorumlatmak üzere tabirciyi çağırmışlar. Adam rüyayı dinlemiş sonra demiş ki:

“Hünkarım; evlatlarınız sizden önce bireeer birer ölecek! Sizde onların acısını tek tek göreceksiniz”
Bu yorumu duyan hükümdar hemen adamın boynunun vurulmasını emreder. Söyledikleri hiç ama hiç hoşuna gitmemiştir!

Sonra başka bir tabirci çağırırlar. Adam rüyayı dinler ve derki :
“Hünkarım; mevlam size o kadar uzuuun ve sağlıklı bir ömür verecek ki ;evlatlarınız sizin acınızı görmeyecek”

Bu yorum hükümdarın o kadar çok hoşuna gider ki ;adamın bolca altınla ödüllendirilmesini emreder”
Bu hikayede aslında iki tabircide rüyadan aynı şeyi çıkarır. Hükümdarın evlatları ondan önce ölecek ve böylece babalarının acısını görmeyecektirler. Ama birincisinin söyleme şekliyle ikincisinin söyleme şekli farklıdır sadece.

Bizim yaptığımızda bu! Ben “bugün iki sinek, bir böcek gördüm” diye uzun bir yazı yazabilirim. Çünkü ben onlara farklı bir gözle bakar farklı şekilde görürüm.
Başkası da şöyle diyebilir: “ bugün iki tane pis sinek, bir tanede çirkin böcek gördüm” ve hikaye burada biter.

İşte böyle İlhami bey;
Ben myo mezunuyum; teknikerim! Ailemin en küçüğü ve en cahiliyim. Neden derseniz; bir doktor, bir avukat, bir öğretmen, bir mühendis ablam ve mühendis abim var. Bu yüzden ben cahil kalıyorum.
Ama hakkımı yemiyim; benim iyi olduğum konuda canlılar işte! Ne yaparsınız herkes elindekilerle idare etmesini bilecek:)
Roman yazma konusunda projelerim var mı? Hadi canım; benim yazdıklarımı kim okur:)

İlhami Uyar dedi ki...

Demet hanım,sizin yazdıklarınızı okuyunca aklıma Esenboğa havaalanı ve Kınalı otoyolu yapılırken,fizibilite çalışmaları yapılırken çoban mühendisleri görür sorar ne yapıyorsunuz buraya der,mühendiste havaalanı yapacağız deyince çoban burdan yaz kış sis eksik olmaz der.Bunun üzerine mühendis(Önceki hükümette bakandı)ulaştırma bakanlığı yetkilisini arar durumu anlatır,yetkili mühendise derki çoban böyle söylüyor,yetkili bürokratın cevabı:DİPLOMANI ÇOBANA VER;SEN ÇOBANLIK YAP;O SENİN İŞİNİ YAPSIN olur.Daha sonra sisten muzdarip olunduğu bir gün gidilip çobandan özür dilenir.Aynı olay Silivri otoyolundada gelişir istatistiklere göre buzlanmanın ve kaza oranının en çok olduğu yer yine oradaki çobanın öngördüğü yerdir.Kim olursa olsun herkese saygı duymak zorundayız.Bardağın hep dolu tarafından ve aynaya güzel baktığınız için güzel görüyorsunuz,ailenizle ne kadar övünseniz azdır eğer yaşıyorlarsa lütfen saygı ve hürmetlerimi iletirmisiniz.