02 Aralık 2008

Gitmek, hastalanıp geri dönmek

10 gündür İstanbul’daydım(Acıbadem'de)
Yeni döndüm.Ben giderken burası soğuktu ama İstanbul da hava çok güzeldi. Yanıma aldığım giysiler hep kalın geldi. Denize yakın yerlerde hava ılıman oluyor zaten.
Canınız istemesin bahariye caddesinde bir döner yiyelim dedik, yanına gelen ayran buz gibi. Birkaç yudum içtim, aklıma geldi: şimdi bu soğuk ayran bana dokunur dedim, geri kalanını içmeden bıraktım.
(annem bizi nazlı yetiştirmiş, suyu bile hep ılıtıp ta vermiş, iyimi yapmış? Hayır hiç iyi yapmamış; şimdi az biraz soğuk bir şey içsem hemen hastalanırım yaz kış fark etmez)

Ve akşamında boğazım şişti. Yutkunamaz oldum. Evde doktor olunca problem yok. Sonrasında bir haftadır antibiyotik tedavisi. Hala kendime gelemedim. En kötüsü de annemin telefonda dediği: “Eee ben sana dedim soğuk içme diye. Bak şimdi oralarda hastalandın” sözü. Kendinizi hala küçük bir bebek gibi hissediyorsunuz ve hastalandığınız için, zayıf bir bünyeye sahip olduğunuz için kendi kendinize kızıp duruyorsunuz!
Neyse hastalık harici İstanbul güzeldi;

Eniştem Mısır’a kongreye gitti, geldi. Gelirken Mısır’dan tatlı getirmiş, bitmeden resmini çekip yayınlıyım dedim.
Bunlar şerbetli tatlı değil, daha çok kuru pastaya benziyor. Küçük halkalar un helvası tarzında, ağzına attığın gibi dağılıyor.
Susamlı olanların içinde ayrıca yeşil fıstık var, tatları daha çok kavruk susam gibi.
Daha kalın olanlar bana göre en lezzetlisi, bir taraflarına elle bastırılarak süs yapılmış, içinde yeşil fıstık ve ortasında incir veya üzüm benzeri bir malzeme var.

Tatlıların içindeki yağ tereyağı mı yoksa margarin mi karar veremedim? Tadımlık olabilir ama doyumluk yemek kesinlikle sağlıklı değil!

Bu rulolara gelince;
Bunlar şu adını duyduğumuz papiruslar! Papirus bitkisinin gövde yongalarının yan yana preslenmesi ile ; böyle üzerine yazı veya resim yapılacak yüzeyler oluşturulmuş. Gerçek papirus kağıtlar 300 yıl kadar dayanıyormuş. Şimdiki turistik amaçla satılan papirus kağıtların gerçek olup olmadığını tam bilemiyoruz. Gerçeğini ve sahtesini ayırmak çok zormuş. Sahte olanları başka bir bitkiden yapılıyor ve eğer sahteyse birkaç yıl içinde pul pul olup dökülmeye başlıyormuş.

Nihayetinde papirus kağıdı böyle bir şey. Yongalar hasır gibi birbirinin içine örülmüş. Üzerine boyayla resimler falan yapılmış.

İsterseniz sizde kağıdın üzerine birşeyler yazabiliyorsunuz. Bende bir papirusun arkasına resim yapacağım. Bakalım nasıl olacak!

5 yorum:

muratakın dedi ki...

Demet Hanım:

Geçmiş olsun.

Mehmet Gündoğdu dedi ki...

geçmiş olsun

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Öncelikle geçmiş olsun diyecem ama geçen hastalığın arkasından ne kadar işe yarar bilemem.

İkinicisi evde doktor oldumu sorun olmuyor diyrsunuz bendede tam tersi,ne zaman doktora danışsam daha beter oluyorum,genede kendisi duymasın.

Üçüncüsü memlekette tatlı kurabiye kalmadı,Mısır'dan gelmesinede bir şey demiyorum.Tadını ne kadar tarif etsenizde bir şey anlamadım.Anlamadığın bir şeyinde yorumunu niye yapıyorumki.

Hastalığınız için kestane balı yiyin,doktorda inanmıyordu şimdi o hep kestane balı yer.

Hoşça kalın diyeyim bari,ama aklım kurabiyeve tatlılarda kalmadı merak etmeyin:::)))

Unknown dedi ki...

demet bacım öncelikle geçmiş olsun allah acil şifalar versın belli idi senin 10 gün kadar aramızda olmayışından neyse atlattın sayılır yeniden hoş geldin.

cihat dedi ki...

demet hanım geçmiş olsun