07 Ocak 2010

Edirne, kavacık, harem! Yolculukta keklenmek!!!

Arkadaşlarım İstanbul a gidip onlara uğramadığımı duyunca bana gönül koymuşlar!

Evet doğrudur yıllardır İstanbul a gidip gelirim; ama kendi başıma hiçbir yere çıkmam! İstanbul u bilmiyorum desem de kimseyi inandıramıyorum.

Ablamlar uzun zaman avrupa yakasında oturdular; bende Edirne den otobüse binip Esenler otogarında iniyordum. Gelip beni oradan alıyorlardı.
Birkaç senedir Anadolu yakasında oturuyorlar bu yüzden Esenlere değil de direkt olarak hareme giden otobüslere biniyorum; beni gelip oradan alıyorlar!

Bir hafta önceki İstanbul yolculuğumu anlatayım size; benim için süper bir tecrübe oldu! Daha anneme bile anlatmadım ama olsun! Sizinle aramızda gizli saklı kalmadı nasılsa:)

Sabah Edirne otogara gittik; Ulusoya sorduk: İstanbul- Kadıköy’e kaçta arabanız var? Yarım saat sonra!
Yanında Metro turizm(volkan) var! İstanbul- Kadıköye kaçta arabanız var? Yarım saat sonra!

Değişen bir şey yok!
Bir kişilik yer istiyorum; Haremde inicem!
“Tamam” dedi!
Ben parayı verdim; o da bileti uzatırken dedi ki: “Efendim Esenler otogarında ücretsiz servislerimiz var; ona bineceksiniz! Hiçbir ücret ödemeden sizi hareme götürecekler!”

Aklıma pek yatmadı ama tamam; yani ne diyelim; bileti aldık bir kere, madem servis varmış!

(Burada “hareme ücretsiz servisimiz var!”cümlesine dikkat çekiyorum. Bana söylenen bu!
“Sen fazla film izlemişsin; hayal gücün gelişmiş; adam öyle bir şey demedi!” deseniz bile; bileti alırken yanımda abim var! O da aynı şeyi duydu; hatta beni kendi eliyle otobüse bindirdi!


Evet.. Otobüs İstanbul Esenlere vardı.Son durak! Muavine dedim ki ben hareme gidecem; ücretsiz servis varmış!

“Şuraya sor” dedi.
Oraya sordum. “Bizim değil ücretsiz servisimiz; servisimiz yok karşı tarafa!” dedi.
Hoppalaaa! Ama bana Edirne’den öyle dediler; servise bineceksiniz dediler! “Hayır bizim servisimiz yok! Ama 15- 20 dakikaya Yalova- Bursa otobüsü gelecek onunla gidersiniz!”

Bursa arabası geldi; muavine dedim ben hareme gidicem; Metro turizmle Edirne’den geliyorum! “Tamam ama ; biz hareme gitmiyoruz ki Kavacıktan öte direkt olarak gidiyoruz!”

Nasıl sinirlerim bozuldu anlatamam! Resmen beni keklediler; İstanbul’a geleli bir saat olmuş ve ben hala çaresiz bir şekilde otogardayım!

(İstanbul u bilmiyorum dedim; bilsem burada durur muyum; bir şekilde karşıya geçmiş olurdum!
Ablama da telefon açıp “beni esenlerden gel- al” demek istemiyorum)

Ne diyorduk; Bursa arabası!
Tamam dedim muavine ; Tamam!!! Beni karşı tarafa atın; kavacık mavacık! Ben oradan taksiyle giderim hareme! Ama siz beni Kavacık ta indirmeyi unutmayın! Ben yerleri bilmiyorum çünkü!

Köprüden karşıya geçtik; gitmeye devam ediyoruz; muavin demesin mi: “ Ben seni indirmeyi unuttum Kavacıkta!!!”

Ee ne olacak şimdi!
“Dur” dedi “Ben seni şimdi indirecem!”

Otoyolun kenarında beni indirdi; toprak bir yol var; yukarıya çıkan!!!
Buradan yukarı tırman dedi!!!!

Eyvallah ne diyim; burada da inmesem ancak Yalova da inebilirim!
Bereket versin elimde valiz yok; bir sırt çantam! Çantamı vurdum sırtıma tırmandım yukarı; baktım bir taksi durdurdum “Harem otogara”

Abla dedi; senin burada ne işin var? İşte böyle böyle otobüs beni burada indirdi!
Nasıl sizi burada bırakır falan diye taksicide bayağı bir kızdı!
Yok; dedim; ben halime şükrediyorum; ya Yalova ya; yada Bursa ya kadar gitseydim:)?

Nihayetinde hareme vardık; taksi 27 lira tuttu! Ablama telefon açtım gelip beni aldı!

Olanları ablama anlattım ama annemle ; abim bilmiyor!
Olmuşla ölmüşe çare yoktur demişler; onları da üzmek istemedim.Zaten abime bir söylesem olay çıkacak ki; nedense olay çıkarmaktan her zaman için uzak dururum!
Çevremdekileri de mümkün mertebe stresten uzak tutmaya çalışıyorum!

Şimdi yazarken bile çok pişmanım neden mi? Şimdiki aklım olsa Metro turizmin Esenler yazıhanesinde bir yaygara koparmak vardı ya!
Bak o zaman beni hareme götürüyorlar mı götürmüyorlar mı? İsterse polis gelsin ne olacak; sonuçta mağdur olan benim!!!)

Be Allahın cezası; benden bir kişilik yolcu parası aldın da; beni kandırdın ya!
Bilmiyorsun ki aldığın 12 lira yol parası değil; yanında da benden bir sürü hayır dua aldın!
Öbür tarafta hesaplaşırız canım benim!

Daha da Metro turizme asla binmem!!! Evet diyeceksiniz ki bir çalışanı yüzünden bütün Metro turizmi suçlamayın! O zaman o da çalışanlarına sahip olsun!

13 yorum:

HB dedi ki...

Metro Turizm hafızaya kaydedildi...

Mehmet Gündoğdu dedi ki...

geçmiş olsun beterin beteri var bu alemde
birde benden sana bir tavsiye ianmaya bile inanma olabilecekleri kendin analiz yap
şimdi diyorsun
araba devrilince akıl veren çook olur

d.m.t dedi ki...

Güven kaybından başka bir kaybım olmadı!
Ne yapalım sağlık olsun:)

muhteşem turunç dedi ki...

Acıbadem caddesinde inseydin tahminim 13 tl yazardı taksı:) geçmiş olsun tekrar...

d.m.t dedi ki...

:) hadi ordan!
Ben taksi derdinde miyim?
Yalova diyorum; gidiyordum diyorum!
Sen 13 lira diyorsun; hehehe! Bir dahakine orada ineriz;sağolasın!

Hüseyin Yavuz dedi ki...

geçmiş olsun,bence olay çıkarmalıydınız; daha büyük bir hikayeden mahrum olmazdık böylece..:)

d.m.t dedi ki...

Tüh! Üzüldüm şimdi!
Okuyucuları mahrum ettik desenize?:)

kamil35 dedi ki...

Demet hanım geçmiş olsun. Bence bloğun adresini Metro şirketine gönderip bu yazıyı okutmak lazım:)

d.m.t dedi ki...

:)

muratakın dedi ki...

Çok güzel beyin cimlastiği biraz korku ve telaş tabiki yanında biraz tırmanma beden cimlastiği.
Başa gelen çekilir.

mcsumer dedi ki...

d.m.t Hanım,
Kara Liste'niz kabarıyor...

İstanbul gezinizin taksiye kadar olan kısmını anladım da taksiden sonraki kısmını tam olarak anlayamadım. Hazır taksiye binmişken, neden “Kadıköy, …….Cd. , …….Sk.” demediniz de “Harem” diye tutturdunuz? Yoksa olayı ablanızdan da mı saklayacaktınız?

Tersliklerden uzak geziler, sorunlardan uzak günler dilerim.

İlhami Uyar dedi ki...

Demet hanım ,bana göre işin sırrı ,işini sevme ve müşterilere saygılı olmada yatıyor,eğer yaptığımız her işte vicdan muhasebesi yapıp huzurlu olabiliyorsak sanırım bu problemler kökünden çözülecektir.Benzer bir şikayette ben yaptım ,Bodrum Gebze yolculuğunda sabah karşı üşüdüğümüzü belirtip kaloriferlerin yakılması için ricada bulunduk,eften püften bahanelerle oyaladılar yakmadılar,bende inişte aynı firmanın bürosuna gidip detaylı şekilde yazıp şikayette bulundum, cep telefonumdan bana ulaşıp özür dilediler,bu konularda toplum olarak duyarlı olursak ,bu gibi olumsuzlukları çözebileceğimize inanıyor,birdaha böyle istenmeyen olay yaşamamanızı diler saygılar sunarım,tekrar geçmiş olsun.

d.m.t dedi ki...

Yok ya; ablamın daha önceden bana söylediği kural şu:Otogara gel!!!Oradan seni ben alıcam!
Ne yaparsın abla işte; dediğini yapmak lazım:)

İlhami bey; ben şikayet etmekten yoruldum artık!Bir kerede insanlar işlerini insan gibi; düzgün yapsa ya!

İlginize teşekkürler; sağolasınız!