30 Mart 2009

Say sayabilirsen!

Evet nihayet varroa ilacımızı kullanıma geçirdik. Bu ilacın paketi içinde 20 şerit var. Fiyatı 28 lira. Kovan başı iki şerit koyacağım!


Şeritlerde bunlar . Ben daha önce kullanmadım ve görmedim. Ondan böyle gösteriyorum:)

Şeritler; temas yoluyla “ilacı” arının vücuduna bulaştırıyor. Bu yüzden şeritleri arının hareketinin yoğun olduğu yere koymalı. Tavsiye üzerine ön tarafa astık. Ama şeritleri sokarken zorlandım. Benim petekler biraz fazla kalın galiba:)

Bu aralar arılarda aç kalma korkusu yaşıyoruz ya! Bende yaşıyorum. En son arılara bir kilo dan fazla bal vermiştim. Baktım bölmeler hariç balları bitirmişler. Kutular pırıl pırıl! İlaçları astıktan sonra yarım kilo daha bal verdim. Kapadım! Hava soğuk.

Bir kovanı kontrol edememiştim. Baktım besleme kutusundaki balı temizlemişler.İlacı asmak için hazır açıyorum; ana varmı kontrol edeyim dedim. Örtü tahtasını kaldırdım; üzerinde işçiler dolaşıyor; yere dayadım. Ortadan bir çerçeve çektim baktım güzel kapalı yavru var. Anayı aramaya hiç gerek yok!
Hemen çerçeveyi yerine koydum ilacı astım. Örtü tahtasını kapattım. Besleme kutusuna yeni bal koyucam. Tam balı kutuya şap diye koyuyordum ki bir baktım ana besleme kutusunun içinde turluyor! Yanında da nedimeleri:) Kaçmasın diye hemen kapağı kapadım. Birkaç saniye sonra baktım anayı hemen içeri götürmüşler.

Ananın kapakta yada besleme kutusunda olacağı hiç ama hiç aklıma gelmezdi. Hava serin zaten; ya yere düşürseydim! Ya ezseydim! Pisi pisine anamızdan olacaktık. Verilmiş sadakamız varmış!

Karaağaçlardan arıların polen aldığını henüz göremedim. Ama akağaç püskülünü gördüm.

Bu akağacı ben tohumdan yetiştirdim.

Arılar püskülüne tek kelimeyle bayılıyor!

Bir gün sonra flumethrin şerit astığım kovanların polen kutularını kontrol ettim. İki tane varroa gördüm. İlerleyen günlerde sonuç nasıl olacak bakalım?


Yukarıda gördüğünüz yazıyı tam “bir hafta önce” yazmıştım. Yayınlamaya maalesef fırsatım olmadan yola çıktım.
Bir haftadır da buralarda yoktum. Seçimler olmasaydı belki gelmezdim de! Gerçi tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer “kürkçü dükkanıymış” ya; neyse:)

Şaka şaka!İnsanın evi gibisi yok; olmasıda mümkün değil!
Havalar burada serin geçmiş. Hatta arada kar yağmış!Flumethrinin kovanlardaki etkisini çok merak ediyorum!

Çekmecedeki döküntüleri aldım. Amma da çok çöp atmışlar! Bal kırıntıları, kağıt kırıntıları, göz kapakları, mum kırıntıları,polenler! Gazete üzerinde varroaları ayırt etmek zor!

Çöpleri beyaz bir bezin üzerine döktüm. Başladım aramaya! Gözlerim şükür iyi görüyor ama aramak oldukça zordu!

Bulduklarımı kenara ayırdım ve sonra saymaya başladım! Bu arada bir güve kurtçuğuna da rastladım!

Bir çekmecenin sayımında 28 varroa; diğer çekmecenin sayımında 50 varroa saydım. İlacı asalı tam bir hafta oldu. Ancak varroaların kimisi can çekişiyor; bu da yeni döküldükleri anlamına gelir! Ayrıca dikkatimi çeken varroaların kimisinin sarı olması. Bu da gözden çıktıktan sonra ilaçtan etkilendikleri anlamına geliyor.

Flumethrinin varroaları öldürdüğü kesin gözüküyor ancak etkisinin uzun vadeli olması bu arada ilaçtan kaçan varroaların yeniden üremesi anlamınada gelebilir mi?

Ayrıca şeritlere arıların daha rahat temas etmesi için bir şeridi kovanın giriş kısmına "paspas" olarak koymayı düşündüm. Böylece kovana girip çıkan bütün arılar flumethrin şeride temas etmek zorunda kalacak! Ancak havalar yağmurlu olduğu için kovanın girişinden içeri su girebiliyor! Bu yüzden vazgeçtim. Ancak bir dahaki sefere flumethrin paspas uygulamasını deneyeceğim!

78 varroa ve toplu fotoğraf çekimi! Şeritler 6 hafta boyunca kovanda asılı kalacak! Bu arada varroa sayımına devammmm...

5 yorum:

muratakın dedi ki...

Demet Hanım:
O varraoları ipe dizip kolye yapıp boynunuza taksaydınız.
Hızlı arıcıya iyi yakışırdı.
Saygılar.

Ballı Baba dedi ki...

Demet hanım merhaba, epeyce varroa üremiş kovanlarda tam zamanında ilaçladın. Daha sonrası çok kötü olabilirdi. Bayvarolu çapraz astın 2 çerçeveyide arılar kırpacak, bayvarolun iki kulağıda aynı çerçeveye takılmalı. Videosunu izleyebilirsin benim blogda...

d.m.t dedi ki...

Kırpma konusunu söylemişlerdi! Hatta ilacın yavrulu gözlere zarar verdiğini de söylemişlerdi O yüzden şeritleri çerçevenin ortasına değil de özellikle kenarına astım.
Asılma şekline gelince ne biliyim? Hani kancaları çapraz asarsam; arılar ilacın iki yüzeyine birden daha rahat temas eder diye düşündüm:) Ayrıca şerit peteğe tamamen yapışmıycaktı (bir tür yaklaşım işte!)
Kontrolde bizimkilerin peteklere neler yaptığını göreceğiz!

Murat bey; varroalar dan kolye olabilir; neden olmasın?
Ayrıca küpede olabilir ki iyi olur kulağıma küpe olur:) Bir arkadaşta “varroaların turşusunu kursan daha iyi olur” dedi. Bak işte o olmaz dedim . Çünkü varroalar ilaçlı:)

Mehmet Gündoğdu dedi ki...

demet hanım bu varrovaları bayvarolmu döktü
bende kullandım ama henüz tık yok düşündüm biraz bir plastik malzeme fayda edermi diye yada varrovamı yok yada tesirsiz bir ilaçmı senin varrovaları görünce rahatladım biraz

lale dedi ki...

merhaba bayan arıcımısınız yoksa çok tuhafıma gitti benim beyimde arıcı ben arılardan çok korkarım http://beniimdunyam.blogspot.com/
helal size diyorum:))