14 Aralık 2016

Dumrul

Mevlid kandili geçti ama mevlid ayı devam ediyor. Bizde dualarımıza devam ediyoruz. Halep içinde dua ediyoruz.

Özellikle mevlid kandillerinde komşulara birşeyler alıp dağıtıyorum. Hem efendimizin doğumunu hatırlatmak ; kandili kutlamak hemde komşularla bağımızı canlı tutmak için bulunmaz bir fırsat.
Evden birşeyler yapabilirim. Ama kimi yer kimi yemez en iyisi hazır. Önceleri tatlı alıyordum. İki oldu tahin helvası kestiriyorum. Hane başı 250 gr kadar. Özellikle hoşuma giden bir yer var. Helvası çok güzel. Ben siparişi veriyorum kaç kilo tutuyorsa parayı veriyorum o hazırlıyor. Sonra gidip alıyorum.

Bu sefer eve geldiğimde helvayı dijital tartıyla tarttım ve eksik olduğunu gördüm hoşuma gitmedi. Gidince söyleyeceğim. Hizmetten memnun kalmadım diycem. O kadar para veripte eksik tartmak olmadı. Ben parayı az mı verdim? Pazarlık dahi yapmadım ama sen bana eksik veriyorsun!!!

Benim param helal çok şükür... beş on liranın da peşine düşmem o kadar küçük adam değilim.  Ama söylemezsem ahirete kalacak o adamında canı fena yanacak. O yüzden söylemem lazım.

Gerçekten üzüldüm.  Birilerine güvenmek istiyorum. Guvenebilmek istiyorum..Bu kadar zor mu?

Daha önce anlatmış olabilirim.  Bilmeyenler için bir daha anlatayım.  Böyle kış ayıydı balık zamanı! İri çinekop veya onun gibi büyük bir balık var geçmiş zaman net hatırlamıyorum. Bize de misafir gelecek . Atıyorum kişi başı dedim şu kadar olsa "20 tane çinekop ver bana" . Genç bir çocuk sayarak gözümün önünde torbaya koydu balıkları. Tarttı. Parayı ödedim.  "Ayıklansın mı?" dedi. Hiç yaptığım şey değil ama "tamam ayıklansın" dedim. Torbayı arkaya attı. Benden başka müşteride yoktu o anda.  Ayıklandı balığım, aldım eve geldim. Sonra kızartırken bir baktım... gözümün önünde torbaya konan 20 çinekop eve gelinceye 16 düşmüş!!!

O zamanda aynı üzüntüyü yaşamıştım. heh:)

Demek bunlar babasının hayrına ayıklamıyormuş bu balıkları, torbadan yine kasaya geri dönüş yapıyormuş balıklar.. Bak sennnn.  (Helal iş gören balıkçıları tenzih ederim)

O zamandan beri tanıdıklarıma hep derim ki "balıkçıdan aldığınız balığı ayıklatmayın"

Allahtan korkmalı insan.. tartıyı adil tartmalı...başkada birşey demiyorum.

Yine kandile dönecek olursak komşularla bağlarımı taze tutmak için iyi bir fırsat. Ben sair zaman komşuların evlerine adım atmam. Adetim değil. Zamanım  yok.. gereksiz yere beni günaha sokacak dedikodulara da bulaşmak istemiyorum. Kapıdan seslenip helvamı veriyorum kandilini kutluyorum hatır soruyorum o kadar..

Bazen sokakta minibuste komşularla karşılaşınca böyle küs gibi durmak, sırtını dönmek hiç hoş birşey değil. En azından bir merhabalaşacak kadar diyolog şart. Bakın size kapının önünde minibüs beklerken rutin bir diyoloğu aktarayım. Komşu yengem karşıdan ağır ağır geliyor..

Günaydın nasılsınız .... iyiyiz sen ne yapıyon demet ... bende iyiyim alışverişe gidiyorum biraz hava alayım... İyi etmişin Annen nasıl... İyi hamdolsun. Uyuyordu bıraktım onu... Sağlığı nasıl?... Nasıl olsun bacakları ağrıyor, evin içinde kendi işini görecek kadar hareket ediyor o kadar... Geçmiş olsun, bizlere de hiç gelmiyorsun oturmaya... vallahi kusura bakmayın gelemiyorum , vaktim kalmıyor... Abin ne yapıyor gelinden memnun musunuz?... İyidirler hafta sonu geliyor sağolsun, gelinden de memnunuz:) Onlar iyi olsun zaten biz memnun oluruz..... Tabii en başı o. Hadi sana iyi gezmeler, ben komşuya gidiyorum... hadi size de iyi günler:)

Evet komşularla bu kadar bir muhabbet bile iyi birşeydir. Yüzyüze bakabilmek iyidir. Kimsenin tavuğuna kış demem. Elimden gelen birşey olursa seve seve yardımda ederim. Ama ben çok sosyal bir insan değilim. Kötü olduğum için değil. İnsanlara çok fazla karışamıyorum.Çat kapı gelmeler gitmelerde bana pek uymuyor.. Kendi halimdeyim yaaa.  Babam şöyle derdi " soğuk hanımın buz çiçeği" :) Yöresel bir tabir. İnsanlara karışmayı sevmeyen yaban anlamında:) heh.

Ben aslında başka şeyden bahsedecektim konu nereye geldi. Ben buraya ilk geldiğimde bir ufaklık bize gelirdi. 6-7 yaşlarındaydı herhalde o zaman.

"Mevlid kandiliniz kutlu olsun" Şap diye yapışır elimi öper:) Ya benimde çocuğa verecek hazır bir şeyim yok öyle bisküvi çikolata. Hatta bugünün kandil olduğundan bile bir haberim yok!!! (ne kadar utanç verici) Bir lira veririm eline. Sevinerek gider.

Hop "regaip kandiliniz, kadir geceniz, bayramınız seyranınız, cumanız, kutlu doğum haftanızı kutlamaya geldim" der elime "şap" yine bir öpücük hemde dudaklarınla öpüyor:) (Biz bile el öperken çenemizi dayıyoruz değil mi? Dudakla öpen kaldı mı? Çocuk işte safhane düşünüyor)

Kutlu doğum haftasını bile kaçırmıyor .. ben bilmiyorum, bu küçük çocuk bunları nerden biliyor?  (camii hocasından tabiii) Çok hoşuma gidiyor her defasında bir lirayı kapıyor...

Günler günleri yıllar yılları kovalar. Bir gün içerdeymişiz kapıyı çalmış duymamışım. Bir baktım kapı tekmeleniyor. "Açın kapıyı beeee!!!"

İşte o gün benim bu çocuğa iyilik değil kötülük yaptığımı anladım. Nasıl mı ona para vererek! Kapıyı kırıp içeri girecek ve parasını alacaktı nerdeyse... Dumrul koydum lakabını.. deli dumrul.. zorla alacak:)

Sonra düşünmeye başladım ben bu çocuğu bu durumdan nasıl kurtaracağım?

Evde sürekli çikolata bulundurmaya başladım. Geldiğinde birkaç güzel çikolata verdim. Bir liralık değil belki 5 liralık çikolataydı. Ama para olmadığını görünce büyük hüsrana uğradı. Fakat hep gelmeye devam etti. Bende çikolataya devam . Sonra ufak ufak  şekere dönüş yaptım.. sırf huyundan vazgeçsin diye..  Mırın kırın şekerde olsa yine gelirdi. En sonunda şekerden bıktı yaşıda büyüdü. Gelmez oldu:)

Geçen gün annesi aşure yapmış bize de getirmiş sağolsun elinde tepsiyle. Benim dumrulum:) 17 yaşına geldi bıyıkları çıktı keratanın:) heh.

Abim benimle hep dalga geçer. Demetin sosyal sorumluluk projesi diye.. geçen günde aynı şeyi anlattı.. hemde yengeme:) Dumrul nasıl kapıyı tekmelemiş diye:) Bende yine yazmak istedim.
Niyet kötü değildi ama sonuç olumsuz oldu. Çocukları paraya alıştırmamak lazım. Kıssadan hisse:)

...........................
Telefonum kontörlü.  Önceleri konuşmaya çok para harcıyordum. Şimdi konuşmuyorum. isteyen beni arıyor. Bende yardım için talep geldikçe oraya mesaj gönderiyorum.  Yine para harcıyorum ama bir hayrı oluyor. Az sadaka çok belayı def eder. HALEP yazıp 3072 ye mesaj atarak ıhh ya 5 lira bağışlayabilirsiniz...

Hiç yorum yok: