16 Mart 2010

Üstten Kontrol

Kovanları kontrol etmek bu günlerde oldukça zor! Sıcak başlayan ama buz gibi giden mart havası!!!
Akşamdan yarına kontrol ederim diyorum; sabah hava açmış gibi gözüküyor ama rüzgar yüzümü haşlıyor.Arılar doğru düzgün uçmuyor. Bende kontrolden vazgeçiyorum!

Mart ayında ana arı çiftleşir mi çiftleşmez mi? diye uzun uzun düşünüyordum ki düşünmeye gerek kalmadı!!!

Maalesef mart başında doğan ana arıdan hiç haber yok! Kovanı kontrol ettim ama anayı göremedim. (Oysa dört meme bırakmıştım ve doğan analardan 2 tanesini dışarı attıklarını gördüm) Acaba uçuşa çıktıda dönemedi mi? Ne bileyim!
Ben; amatör ana üretiminden anlamıyorum:)

Ayrıca arı birleştirmek ve ana vermekten de bir şey anlamıyorum!
O halde en iyi yaptığım şeyi yapayım; “arı besleyeyim”! Bu havada başka ne yapacağız ki? Önceden poşetlere koyduğum 750 gramlık balları besleme kutularına koysam olur biter.
Bir kovanı ne var ne yok diye kapağı biraz açıp bakıyorum..


Merhabalar canım!
Rahatsız ettiğim için üzgünüm! Kaloriferler yanıyor mu diye merak ettim!
Azıcık bir fotoğraf çekip kapatacağım hiç merak etme:)

Ben arılarımı sıkıştırmadım! Bu olumsuzluk oluşturur mu oluşturmaz mı?
Yavruyu çok yaymışsa sıkıştırma olmadığından yavrular üşüyebilir !
Başka bir yaklaşımla sıkıştırılmayan kovanın içi daha soğuk olduğundan yavruyu fazla açmayıp kış modun da gitmişte olabilirler. Ben iyi olduklarına inanıyorum; inşallah iyi olacak!


Balları buzdolabı poşetlerine koymam çok işime yaradı. Elim hiç ballanmadan poşeti açıp içini besleme kutusuna döküyoruz.

Elimizle ittirip boş poşeti geri alıyoruz!


Poşetin ağzını açıp bıraksan; arılar balı içinden alsa ne olur? diye düşünsek! Büyük ihtimal 5-10 arı; poşetin “kıvrımlarına” girip panikleyecek ve buradan çıkamayıp ölüp gidecek! Poşet gibi şeyleri ne besleme kutusunda nede arıların yanında bırakmak doğru değil; bana göre!

Kovanların içini açamasak ta; üstten bakınca bir şeyler anlıyoruz!

15 gün önce verdiğimiz balları bitirmişler.Bir kovan ise balını henüz bitirmemiş; salkımdan çıkamıyor ki hayvanlar!

Bir kovanın üzerinde karıncalar dolaşıyor. Arıların yanına girmiyorlar gördüğüm kadarıyla!
Ama kovanın üzerinde olmaları hoşuma gitmiyor!
Belli ki orayı mesken tutmuşlar. Havalar ısınsın ,ben onları dışarı atmasını bilirim. Şimdi sıcak yuvalarını bozmayalım:)


Aaa bakınız bir sümüklü böcek! Ama kovanın içinde değil arkasında:)


Kapak altında nem! Hep besleme kutusunun kovanı üşütmesinden kaynaklanıyor! Kovan içindeki sıcak hava nem olarak burada yoğuşuyor!


Bir kovanda yine kapak altında kocaman bir örümcek var. Dikkat ediyorum her kontrolde orada:) Büyüklüğü arıyla eşdeğer! Allah’tan ezilmiyor!


Örümceklerin zararlı böceklerle mücadelede çok önemli rolleri var. O yüzden örümcekleri mümkün olduğunca kolluyoruz!


Leylekler gelmiş gördüm.(hepi topu 2 tane:) Tarlalar gölet halini aldığı için beslenmeye gelmişler!
Annem derki eskiden çok leylek varmış. Köylerde evlerin çatıları sazdanmış; her evin üzerinde de bir leylek yuvası varmış; mış…
Oysa biz bir tane leylek görsek olay oluyor:) Bizden sonrakiler o bir tane leyleği de göremeyecek ya!!!


Bunlar…
Bunlar benim çizmelerim!
Aylardır sürekli yağmur,kar!
Paşa paşa oturursanız sorun yok ama bir şeyler yapmaya kalkarsanız ayaklar hep çamur oluyor. Arıların bahçesi bile bıcır bıcır çamur olmuş! Çarşıya çıktığım bir gün dedim kendime bir lastik çizme alayım! Ayaklarım 35-36! Ama çizmeleri 38 numara aldım! Hem giyip çıkarması kolay olsun; hem de kalın çorapla da giyilebilsin! İçine de bir keçe!

Son zamanlarda kendime aldığım ennn güzel; ennn işe yarayan şey bu çizmelermiş! Tek kelimeyle bayıldım!
İş yaparken yok ayağım çamurlandı; yok içine su girdi derdine son. Tavsiye ediyoruz:)

Çiğdemler açmış;

Çilekler çiçek açmaya başlamış ki ben bile şaşırdım! Yapraklarında kırmızı tozların sebebini ise anlatacağım:

Bir hafta önce kar yağıyordu biliyorsunuz.Sabah bir baktım yerler pembe kar olmuş! Gözlerim mi yanlış görüyor falan derken...
Karlar eriyince geriye kiremit fabrikasından gelmiş gibi duran kırmızı bir toz kaldı! Hayatımda ilk kez görüyorum. Kırmızı yağmur yağdı falan derlerdi de inanmazdım gerçekmiş yani!


İki yıl önce bizzat alıp ektiğim bademim ise tomurcukta henüz açmamış! Oysa bademler eriklerden önce açmıyor muydu?
İyiki açmadı yoksa haşlanır giderdi! Bu yıl şansım el verirse 5-10 tane badem yiyebilirim:)

10 yorum:

mcsumer dedi ki...

Demet Hanım, Merhaba !

Arı kolonilerini birleştirmenin değişik yöntemlerini çok iyi bildiğinizi biliyorum; fakat, ne yazık ki gözünüz korkmuş. ( Yoksa sözlerinizde bir kinaye mi var? )

Ben de sarı çizmeli, eldivenli ve maskeli arıcılardan olduğum halde arıcılıkta ilk öğrendiğim arı birleştirmekti.
Zaman zaman büyük bir rahatlıkla, kolayca uyguladığım yöntemi size anlatmıştım.
Yine de gerek duyarsanız kendinize daha uygun bir yöntem geliştirebileceğinizden eminim.

Rüzgarlarla gelen tozları medyada görmüş, bu kadar yoğun olduğunu düşünmemiştim.
Leylekler de bu tozlarla birlikte gelmiş olmalı :).
Adı “lös” müydü? Neyse, bunun da sularla gelen alüvyonlar gibi yararları varmış…

Sağlıklı, Mutlu Günler Dilerim.

d.m.t dedi ki...

Merhabalar Cahit bey;
Birleştirme yöntemlerini öğrendik sayenizde.
Sağolasınız; pek çoğunuz kendi tekniklerini uzun uzun anlattı. Yinede ben uygulamada başarısız olacağım diye çok korkuyorum.

Eldiven var; maske var; çizme de var; o halde sizi örnek alayımda şu birleştirmeyi öğreneyim yahu!:) Size de maşallah yani!İlk öğrendiğiniz arı birleştirmek ha; bravo!

Benim ilk öğrendiğim kovan kapağı nasıl açılırdı:)

Hayatımda arılı kovan görmemişim daha önce! Hatta kursta da görmemiştim(kurs ocak ayındaydı:)
Baharda arıları kovan değiştireceğim bilmiyorum.

Beyaz kovan foruma yazmıştım; “arılarımı yeni kovana nasıl aktaracağım” anlatır mısınız? diye!
Kimse bana inanmamış dalga geçiyorum sanmışlardı; hatta bana cevap bile yazmamışlardı!

Bende Murat Çakır bey’e nasıl bir mail atmışım; hatırlıyorum sırf sitem içeren
bir yazı! "Eğer bana cevap vermeyecekseniz; üyeliğimden rahatsızsanız kendimi üyelikten sileyim" diye:)
Sağolsun sonra inanmıştı da bana cevap yazmıştı! hehehe:)

Şimdi sorsanız kovanı eski kovanın yerine koy çerçeveleri sıralı olarak al yerine koy bu kadar basit değil mi?:) İşte bilmeyene o kadar basit gelmiyor; gözünde büyüyor da büyüyor!

Arıyı birleştirmeye gerek olmayacak kadar güçlü tutmak gerektiğini zaman içinde öğrendik! Ama ne yaparsınız ki zayıflıktan değil ana yokluğundan dolayı birleştirme yapmam gerekiyor( elde yedek ana olmadığı için:)
Bu işleri de zamanla öğreneceğim inşallah:)
....
....
Kırmızı tozların adı lös müydü? Bende öyle bir şeyler hatırlıyorum ama bu konuda coğrafya öğretmenine ihtiyacımız var! Kırmızı tozların çölden geldiği ve demir açısından zengin olduğu da söyleniyor!

Kendinize iyi bakın selamlar:)

Murat Çakır dedi ki...

Bugünlerde kulaklarım çınlayıp duruyor. Eskiden kim anıyor acaba diyordum, bugünlerde hangi yorumda yazıldı acaba diyorum.

Beyazkovan'da ilk yazınızı çok iyi hatırlıyorum. Sonra aldığım fırça mailini de :)

Hala da böyle fırça mailleri alıp duruyoruz.

Forumlar biraz çağrı merkezleri gibi görülüyor. Orda 24 saat nöbetçi görevliler var, her atılan mesaja anında cevap verirler. :)

Tabi size cevap yazılmamasındaki tereddüt başkaydı.

Sebebini şu anda çok hatırlamıyorum ama, niyeyse bazı üyeler arasında sizin sanal bir kişilik olduğunuz izlenimi doğmuştu.

Hatta Demet'in doğrudan Murat Çakır tarafından uydurulmuş bir sanal kişilik olduğunu iddia edenler de vardı. :) Forumun reytingini artırmak için yapıyormuşum.

Ben bu dedikoduyu duyduğumda, epey bir hayır efendim, Demet diye birisi var o ben değilim kesinlikle mücadelesi verdim.

Blogunuzda ilk resminizi gördüğümde, bendeki oh be Demet varmış hakkaten psikolojik rahatlamasını tahmin edebilirsiniz. :))

d.m.t dedi ki...

Sizinle tanışmamız yazdığım o tenkit edici yazıyla başladı değil mi?
O yazıyı yazarken ne kadar sinirli olduğumu inanın anlatamam...
Eğer bana( forumdaki soruma) cevap vermiş olsalardı sizinle hiç tartışmayacaktık ve tanışamayacaktık!

Eee o zaman bana iyi ki cevap yazmamışlar!
Sizin gibi bir beyefendiyi tanıdığıma inanın çok mutluyum:)

Mehmet Gündoğdu dedi ki...

demet hanım eskiler mart ayı dert ayı derlerdi
doğruymuş bu sene mart martlığını yaptı çizmeleriniz hayırlı olsun
kırmızı tozda arabistan tarafından ruzgarın sürüklediği toz
benimde kaysı ağacı erikleri solladı bu sene arlar gibi onuda naylonla sardım
ne yapalım her şeyi yaşatmak istiyoruz

d.m.t dedi ki...

Aynen katılıyorum; “her şeyi yaşatmak” istiyoruz! Çalışıyoruz, çabalıyoruz! Sorunda buradan kaynaklanıyor. Sonuçta yaşayan yaşıyor ölen ölüyor! Ben bu işten bir şey anlamadım!

Pek çok çiçeğim naylonla sarmama rağmen dondu! -16’yı görmek kolay değil tabii!
Sizin orada pek don olmaz olsa da bu kadar soğuk olmaz:) Yanılmıyorum herhalde?

Mart ayıda bitmek üzere; bunu da atlatacağız inşallah! Sonra gelsin bal gibi kayısılar:)

UNUTMAZSOY ARICILIK dedi ki...

Sayın d.m.t
Leylekler bizde fazlasıyla var.Sizede yeterler bizede.Ayrıca çizmeleriniz hayırlı olsun.Biz yıllardır çalışırken giyiyoruz gerçekten rahatlık ve temizlik oluyor.Çalışmalarınızda kolaylıklar diliyorum.

d.m.t dedi ki...

:) Leylekleri transfer etmek mümkün değil biliyorsunuz!
Yavrular nerede doğarlarsa bir sonraki yıl aynı yuvaya geliyorlar! İmkan olsa bir çift leyleği yakalayıp bizim bahçedeki yuvaya bağlayacağım! Evimizde leylek olmasını çok istiyorum.

Hatta babamla böyle bir projemiz vardı! Baharda yüksek bir leylek yuvası yaptık; içine çalı sap saman yerleştirdik. Beklemeye başladık. Bir gün bir leylek geldi. Bir saat kadar yuvada oturdu. Kanadına kuyruğuna uzun uzun temizlik yaptı. Sonra gitti gider:) Bir daha gelmedi.
Yuvaya da kumrular yuva yaptı:) Kime niyet kime kısmet!

Sağolasınız; sizlere de kolay gelsin!

TUYSAL dedi ki...

Merhaba Demet Hanım,
Yeni sezon hayırlı olsun, bugün itibarıyla bahar havası kendini gösterdi. Artık arıların iç kontrolleri de yapılabilir.
Kolay gele.

d.m.t dedi ki...

İnşallah; cümlemize hayırlı olur:)