03 Kasım 2009

Buzlanma başladı!

Çiçeklerle; bahçeyle ilgili olanlar bilir. Bitkiler soğuk havada hastalanır; ancak aniden ölmez!
Ama... don olayı gerçekleşirse?

Bahçede sürekli bir su kovası bırakırım; hani susayan bir kedi bir kuş falan olur diye!
İçine de özellikle elimle sap çöp atarım ki sinek, böcek suya düşerse tutunup çıksın!
Sabahları da kalkınca; ilk önce bu suya bakarım don olmuş mu?
Birkaç gündür hava soğuktu ancak hissedilir buzlama yoktu.

Dün sabah(2 kasım) itibari ile bu yılın ilk ciddi don olayına şahit oldum. Bu demek oluyor ki bahçedeki bitkiler hapı yuttu!

Saksıları içeri almıştık ama yerdekiler?

Buz pek ince sayılmaz!!! Benim meşhurrrr kontroplaklarımdan daha kalın!
Bu sabah aynı buzlanma yine vardı! Şimdilerde yağmur atıştırıyor!

Hava durumundan dolayı bizi suçluyorlarmış.Balkanlardan gelip anadoluya gidiyor ya!
Ne yapalım gidene dur diyecek halimiz yok ! Birazda siz üşüyün!

Kovanlarda tık yok!
Hep çalışmak olmaz; bizler yaz tatili yapıyoruz onlar kış tatili!

Yerdeki çalı minelerim donmuş. Saksıya alacağım ;belki dipten sürerler!

Kadifeler tamamen donmuş;

Sarmaşıklar donmuş;

Yıldızlar da donmuş! Biber, domates ne varsa...Manzara kötü; herşey haşlanmış!

Arılar tek tük bazı çiçeklerden polen taşıyorlardı. Bu durumda onlardan da ümidi kesmek gerek!
Çiçek soğanları ve yumrularını özellikle topraktan çıkartmak lazım; yoksa onlarda donar.

Yıldızlar; glayörler; kanalar kısaca çıkarılacak ne varsa çıkardım.

Bu bir yıldız yumrusu; böyle birşeyden o güzel çiçekler nasıl oluyor; hayret verici!

Tasnif edip; kurumaları için fileye koyuyorum.

Karışmamaları için etiketliyorum.

Glayörleri yerde unutunca acayip yavrulamış; bekleki yavrular adam olsun:)

Soğanlar kurulandıktan sonra; karanlıkta, kuru torf veya kum gibi bir malzemenin içinde bahara kadar saklanacaklar.

Bahçedeki güllerin goncalarını topluyorum. Bu zamandan sonra hayır gelmez; bende onları kurutacağım.Kuruduktan sonra vazoya koyacağım!

Bayanlar bilir; böyle gonca gül hediye edildiği zaman; onları tepetaklak asarsanız çok güzel bir şekilde hiç yamulmadan kururlar(sapları yukarı çiçekleri aşağı bakacak)
Eğer vazoda kurutmaya kalkarsanız boyunları bükülecektir:)

8 yorum:

TUYSAL dedi ki...

Merhaba Demet Hanım,

Demek ki Edirne'de yeşillik bitti. Doğa temizliğe başladı. Kırağı ve buz bu temizliğin ilacı gibi.Dayanıksız otları, kışa hazırlanamayan böcekleri kırıp geçirecek. Ağaçların bir kısmı ilkbaharda daha güzel olmak için birkaç ay yapraksız kalacak.

Fotoğraftaki soğanların çiçek kısımları gayet güzel görünüyorlardı. Şimdi eğri büğrü, yamrı yumru bir görüntüleri var. Evet, o güzel çiçeklerden fazla tohum varsa beklediğimizi bir kez daha hatırlatırak, sağlıklı ve mutlu günler dilerim.

Gülüşan ŞENGÜL dedi ki...

herkesten önce tohumlardan ben istemiştim sanıyorum.adresi verdim ama pek bir tıkırtı göremedik.ayrıca elbetteki kış gelecek arılar gibi o çiçeklerde dinlenip bahara daha güzel açacaklar

d.m.t dedi ki...

Tahsin bey; tohum için adres verin. E-postayla gönderecek halimiz yok değil mi?
Selamlar.

Sayın Şengül adresi verdiniz. Vakit bulunca göndereceğim. Kış yeni girdi; tohumlar baharda ekilir biliyorsunuz! Ayrıca tıkırtıyı fareler yapar; ben işimi sessiz hallederim!

Burası yeri mi değil mi bilemiyorum ama bir konuyu açığa kavuşturalım.
Bazı arkadaşlar sizin bayan olduğunuzu sanmışlar; ben beyefendi olduğunuzu düşünüyorum?
Gülüşan adını daha önce duymadım. İleride hitaplarda sorun olmaması için “Gülüşan bey”; veya “Gülüşan hanım” hangisi doğruysa bizi bilgilendirin. Tamam!

Gülüşan ŞENGÜL dedi ki...

normal isimlerin dışında birde yöresel isimler vardır bilirsiniz.bizim buradada gülüşan ismi erkeklere verilen isimdir.gülşen ise bayanlara verilir.ayrıca şu tıkırtı kelimesini de sizin algıladığınız manada söylemedim.o tür bir benzetme ne size nede bana yakışmaz.tohumlarıda karantiledik anlaşılan.adresi gönderirken bir yanlışlık falanmı yaptım diye şüphede kalmıştımda.

Gülüşan ŞENGÜL dedi ki...

pekte yaşlı olmamama rağmen hemen hemen 25 senedir arıcılıkla uğraşırım.25 yıllık arıcı olmam,çok tatlı 4 kızımın olmasından dolayıda pek yaşlı olduğum düşünülmesin 20.12.1971 doğumluyum.birçok arkadaş gibi arıcılıkta bende acemilikler yaşadım.ilk başlarda bir karakovanım vardı.birgün kışın ayazında üşümüşlerdir diye getirip sobanın yanında bekletmiştim birkaç saat.başladı bir uğultu :)
şu an kendim esnaf olmamdan dolayı 80 kovan arıya ancak bakabiliyorum.hırdavat nalbur sıhhı tesisat dükkanımda ayrıca kovanda dahil arı malzemelerinide satıyorum.duyrulur.teşekkürler

d.m.t dedi ki...

Gülüşan bey; bende sizi arıcılıkta hiç acemi olmadınız sanıyordum!!! Ben acemiyim ya; o anlamda:)

muratakın dedi ki...

gülüşan Bey kusura bakmasın önceki yazıda kendisine abla diye hitap etmiştim.
içinde gül olan erkek ismi değişik geldi.

Gülüşan ŞENGÜL dedi ki...

Demet hanım: geçtiğimiz kış sizin blog unuza benzer bir blog ta ben oluşturmaya kalkıştım.iyide gidiyordu.ama tembelliktenmi desem diğer meşguliyetlerden mi desem devamını getiremedim.bu kış herhalde daha düzgün daha kapsamlı bir blog oluştururum.
o yarım kalan blog uma USTA ARICILIK yazarsanız karşınıza çıkar tahmin ediyorum.eğer evet derseniz yeni blog u oluştururken yardımınıza başvurabilirim.bu konularda biraz acemiyimdir. 5 yıldır hm evde hem işyerimd int im olmasına rağmen site blok oluşturma olaylarından pek anlamam.arı ve balık avı sitelerine bakınır çıkarım.
neyse burayıda şeye çevirdik.affınıza sığınarak hamama