23 Şubat 2010

Marangoz arı!

Ballıklar ve yedek kovanlar bahçedeki bir oda da duruyor. Yakında kovanları aktaracağız ya! (nasip olursa) Ne durumdalar diye bir kontrol edeyim dedim. İçeri girdim; pencerede bir arı; habire cama vuruyor kendini.

Ben uzaktan bombus sandım. Bombus olsaydı; kulağından tuttuğum gibi kuluçkaya yatıracaktım:)
Sonra baktım ki marangoz arıymış (ya da carpenter bee) Karnı uzundu; ben ana arı olduğunu düşündüm:)
Ha bombus, ha marangoz! Bu arılarda çiçeklerden polen ve nektar alıyor. Yani polinatör böceklerden!
Marangoz arı denmesi ise ahşaba yuva yapmasından! Dişiler; genellikle eski ağaçları oyarak bir tünel açıyor ve buraya yavruluyormuş. Ne yalan söyliyim yuvalarını görmedim!

Ama marangoz arıları özellikle “mor salkım” çiçek açtığı zaman görüyorum. Nedense mor salkımı çok seviyorlar . Çiçeklerine 5-6 tane birden geliyor. Ama kediler; bu iri arıları görünce hemen yemek üzere atak yapıyor. Bende zaman zaman kedileri; zaman zaman arıları kovalıyorum. Hadi kedi kovalayınca kaçıyor da arı kovalanmaktan ne anlarsa:)

Arıyı biraz elimde oyaladıktan sonra dışarıya güneşe çıkardım. Maşallah; kanatlarındaki parlak maviye her zaman hayranım!


Bu kıllı siyah gövde bir güzel ısındı. Önce bal arıları gibi poposunu hızlı hızlı indirip kaldırdı; sanırsın ki bizim gibi derin derin nefes alıyor!
Sonrasında pırrrr!


Hiç yorum yok: